Zaman değişti,dünya değişti
Artık o eski güzellikler kalmadı
Sokaklarda gezip yoğurt,süt satanlar yok artık
O güzelim rengarenk macunlarda kayboldular
Sokakta oynayan çocukların hayatından..
Sokakta oynayan çocuklar? ?
Onlarda tarihe karıştılar uzun zamandır sanki
En azından şehirlerde..
Güzelim bahçeli evlerin yerini
Çoktannn para kırsıyla dikilmiş,
Dev gibi beton yığını apartmanlar aldı
Sokak çocuklarının oynadığı sokaklar ise,
Kedilerle arabalara kaldı..
Varmıdır artık tepelere tırmanıp
Uçurtmasını bayır aşağı koşarak uçurmaya çalışan çocuklar
Sokakta fırıldak çevirip,
Telden yapma arabasıyla
Hayalinde şehirlerarası yolculuk yapanlar
Nerede,meşe,bilye tokuşturup
Arkadaşından meşe kazananlar
Nerede,birdirbir oynayıp
Çelik çomağın peşinden koşanlar..
Artık,
Açık hava sinemasında Yeşilçam filmi seyredip
Kötü adama öfkelenip,kızamıyoruz
Zavallı fakir kızın dramıyla hüzünlenip
Oturup adam gibi ağlayamıyoruz
İnsanlarda modernlik dediğimiz olayla beraber
İnsani hislerini kaybettiler sanki günümüzde
Ne güzel olurdu açık hava sinemaları
Televizyon çıkmamıştı daha
Yaz aylarında ailelerin akşam vakitlerinde ki en büyük eğlenceleri
Açık hava sinemalarına gitmek olurdu
Sinemanın önü panayır yeri gibi olurdu adeta..
Önce,ışıklarla aydınlanmış ön cephede
Duvarda asılı duran afişlere bakılırdı
Film hoşumuza giderse içeri girerdik
Beğenmediğimiz zaman diğer sinemalara uğrar,
Orada oturur seyrederdik filmimizi
Sinemaya girmeden önce mutlaka
Dışarıda ki çekirdekçiden çiğdem çekirdek alır,
Ediz Hunla Hülya Koçyiğiti izlerken çıtlatırdık
İçeride yerler genelde çakıl taşlarıyla kaplı olurdu
Sıra sıra dizilmiş,
Basit tahta sandalyelere,
Münasip yerimizi acıtmasınlar diye,
Kiralık minderimizi alır öyle otururduk
Eee tabii tuzlu çiğdem çekirdek susatır,
Önlem olarakta gazozumuz hazır olurdu
Gazozcular buz kalıplarının içinde duran gazozlarını,
Açacakla cam gazoz şişesine vurarak
Soğuk gazoz varrdiye bağırarak satmaya çalışırlardı
Sinemada,zamanın cızırtılı 45 lik plakları çalar
duvarlarda ise mutlaka
sigara içmek yasaktır,cezası belediyece ikibuçuk liradır
Yazılı bir metal levha bulunurdu
Buna rağmen herkes fosur fosur sigara içerdi..
Derken film başlar ve o gürültülü kalabalık anında susardı
Arasıra ağlayan bebekler dışında çıt çıkmazdı sinemada
Cüneyt Arkın at üstünde Balkanları fethetmeye giderken alkışlardık
Erol Taş yine zalimlik yapıp,
Kızının yanaşma ile evlenmesine karşı çıktığı zaman kızardık,
Ediz Hun her filminde zavallı Hülya Koçyiğiti ağlatırdı,
Kartal Tibet Önce Karaoğlan oldu,sonra ise Tarkandı..
Birde dedem dediğim babacan ihtiyar vardı
Adı Hulusi Kentmendi
Onu sevmeyen birine rastlamadım
Yurt dışında yıllar öncesi,
Yabancıların kendi dillerinde gazeteler televizyonlar yokken,
Hafta sonu bazen sinemalar,
Türkler için Yeşilçam filmi oynatırlardı
Seyircinin nerdeyse yarısı daima yunanlı olurdu
Onlar da Hulusi Kentmeni pek severlerdi
Birde Hülya Koçyiğit hayranıydı yunanlılar..
O günler geçti gitti,
Sevaplarıyla,günahlarıyla sevdiğimiz Yeşilçam sineması da artık bitti
Zaman dediğimiz gariplik,
Sevdiğimiz çok şey gibi aldı Yeşilçamı da bizden
Ve,şairin dediği gibi,
Gönlümüzde bir hoş seda olarak kaldılar sanki..
Mazimiz güzeldi,
Bugünlerle kıyaslanamayacak kadar güzel
Tertemizdi,
İnsanlar insan gibiydi,
Sevgi saygı vardı,
Cinayet,hırsızlık yoktu,
Üçkağıtçılık,dolandırıcılık,sahtekarlık yoktu
Özlemle andığımız o siyah beyaz zamanlar
içimizde bir ukde olarak kaldılar adeta..
Adına zaman dediğimiz bu enteresan şey
Herşeyi sildi süpürdü,
Bizlerce bilinmeyen yerlere götürdü
Fakat hem diğerlerinin hemde Yeşilçam sakinlerinin
Öteki dünyada da işlerine devam ettiklerine inanıyorum
Artık en güzel Yeşilçam filmleri öteki dünyada çevriliyor,
En güzel yoğurtları yoğurtçu Bekir öteki dünyada satıyor,
En güzel sokak çocukları öteki dünyada oyun oynuyor
En güzel uçurtmalar artık oralarda havalanıyor
O güzellikleri yaşamış bizlere ise
Bugünün darmadağın hayatına ayak uydurmak kalıyor
Eski güzellikleri artık bulamasakta,
Yinede hayata dört elle sarılalım,
Ve,asla Yeşilçam filmlerinde ki kötü adamları örnek almayıp
İyilik Meleklerinin rollerini oynayalım
Çevremize ve insanlığa faydalı işler yapıp,
Faydalı kişiler olalım,
O zaman eminim ki,
Hulusi Babada bizleri çok sever...
5.Eylül.2010.İzmir
Ali Efeoğlu
Kayıt Tarihi : 1.11.2010 11:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)