Yüzünü camda gör, özünü canda ara,
Camda lekedendir, canda kanayan yara.
“Ağırlığa beden, hafifliğe dilden dersin
Kafan rahat değilse, suç yastıkta bilirsin
Bazen, anlatabilmek için sükut gerekir.
Kavga sesi, kırgınlık sessizliği gerektirir.
İstesen bile, kırılmadıkça değişemezsin.
Kırılırken, odunlar da ses çıkarır bilirsin.
Meyve ve gölge veren, ağaçlar da kesilir.
Kesen meyve elinde, hem gölgesindedir.
Kısa vadede şer, sonunda beşer kazanır.
Ölümü unutma, zira ölüm unutulmaktır
Öldükçe azalırken, bölündükçe çoğalırız.
Hasetlikte yokuz, gıpta edeceksek varız
Susan cahil filozof, susan filozof alimdir.
Konuşmak cahillikse, susmakta asalettir.
Seni sen eden değerler, seni senden eder.
Sağır sultan duysa, Köroğlu görse yeter.
Hak kulunun cezasını , başka kuldan verir.
Zira kul cezayı haktan değil, kuldan bilir.
Yalnızken ağla, ama yalnızı ağlatma sakın.
Cennet uzaklaşır, cehennem daha yakın.
2010
Kayıt Tarihi : 23.12.2020 01:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!