Değirmencinin hikayesi gelir aklıma
Biraz toprak, ot ve orak
Susuz geçer ekinler
Evde aç, evde yoksul bebeler
Gün gelir, çilesiyle yaşlanır
Gün gelir, dayanamaz
Haykırır, susmaz
Hoş sesini de duyan almaz ya
Ot, orak ama toprak çorak
Ha... işte büyüdü bebeler
Bir iken, beşe bölündü ekmekler
Sardı mı, değirmenciyi düşünmeler
Hani yüreğini sıkmıştır bunca zaman
Dilini tutmuştur.
Taşı da katık diye yutmuştur.
Yutmuştur ama
Ne seneler, saymıştır yerinde
Ne bebeler, durmuştur beşiğinde
Sırası gelmiştir baş göz etmeninde
Değirmencinin şafak atmıştır beyninde
Tek metelik bile yoktur elinde
İlişmiştir anaları, Fatme’ye
Derdim büyük demiştir
Derdim tevellütlümü geçmiştir
Keşke duraydı, yerinde günler
Keşke hep, bebe kalaydı gençler
Biz hadi neyse de
Onlar, yoksullukla nasıl baş eder
Elbette edemezler
Biz gibi, yavan katık ta yitemezler
Değirmencinin hikayesi de
Değirmen taşı gibi döner, döner, döner
BİTMEZ
Kayıt Tarihi : 1.11.2006 00:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Keşke duraydı, yerinde günler
Keşke hep, bebe kalaydı gençler
Biz hadi neyse de
Onlar, yoksullukla nasıl baş eder
TÜM YORUMLAR (3)