Yoktu eskiden buğday öğüten fabrika
Değirmen kurulurdu akan suyun altına
Yüksekten su verince taşın çarkına
Dönerdi taşlar ilahi yaradan aşkına
Kireç taşından örülmüş duvar
Çatı yok üstünde topraktır tavan
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
harika..alıp götürüyor adeta.. bu duyguları yaşatan şairimize saygılar..ve tabiki teşekkürler okuttukları için..
beraber yaşadık o güzellikleri. oranın sevdası bir başkadır orada yaşayanlarla yaşanır yazmak az gelir.gönül kapın kapanmasın.kalemin hep yazsın.sevgilerimle*** tam puan.
Belki de hiç gelmez. Belli mi olur. Tam puanımla kutlarım.
Hiç gördünüz mü siz?
Yazdığım corafyayı.
Geceleri zifiri karanlık
Gökyüzünde yıldızı bol Parlaktır ayı
Genç kızlar ayakları yalın geçer
Boz bulanık akan çayı
Nöbet ne zaman bize gelecek
Hey! ! !
Değirmenci dayı?
Böylesi şiirleri okumayı seviyorum. Huzuru beraberinde getiriyor.+10
sanki bizim köyü anlatmışsınız...harika olmuş...kutluyor ve saygılar sunuyorum
NECATİ BEY KARDEŞİM BU GÜZEL ÇALIŞMANIZI KUTLAR SELAM VE SAYGILARIMI SUNARIM
Hocam yüreğinize sağlık.
beni çok uzaklara götürdünüz...
kaleminiz hep yazsın.
saygı ve selamlarımla
Değirmen
Yoktu eskiden buğday öğüten fabrika
Değirmen kurulurdu akan suyun altına
Yüksekten su verince taşın çarkına
Döner taşlar ilahi yaradan aşkına
Kireç taşından örülmüş duvarı
Çatı yok üstünde topraktır tavanı
Bir odası var geniş bir de salonu
İki değirmen taşı durur ortada
Savaktan suyu tutarsan oluğa
Döner taşlar dilinde bir türküyle
Un eder, ezer sarı sert buğdayı
Değirmencinin ona bakan keyifiyle
İki kurşun atımı uzaklığında savak
Su olmazsa hiç dönmez çark
Arkın ucu İnin önünde
Su tutmaya gider değirmenci
Seher vakti sabahın köründe
Bir kazma bir kürekte var elinde
Kara kadife kilot pantol üstünde
Bir kuşakda sarmış beline
Lastik çizme de yakışmış kendine
Seki tarladan inilir kır eşekle dereye
Yüklenir haşaşlı katmer ayran heybeye
Dih çüş yavaş yavaş varılır değirmene
Karabaş kuyruk sallar
Bana ne getirdin diye
Çil horoz görünce öter eşeği
Kınalı tavuk.kanat çırpar
Gıdaklar taze sıcak yumurta var deyi....
Hiç gördünüz mü siz?
Yazdığım corafyayı.
Geceleri zifiri karanlık
Gökyüzünde yıldızı bol Parlaktır ayı
Genç kızlar ayakları yalın geçer
Boz bulanık akan çayı
Nöbet ne zaman bize gelecek
Hey! ! !
Değirmenci dayı?
Necati Kavlak.
**************************
Nefis bir senaryo.
Okumadım efendim,
iledim.
Daldım gittim ve bittm bu nefis
çalışmaya...
Şimdiler düşlerimiz de
bile göremediğimiz nefis bir Çalışma...Teşekkürlerim, tam puanımı ve takdirlerimi, saygımla bırakıyorum efendim
Bu şiiri yazan güzel gönlünüze güzel gönlünüzdeki duyguları kağıda döken kaleminize sağlık tebrikler
kaleminize ve emeğinize sağlık...
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta