Onu gördüğümde öğlen saat on ikiyi biraz geçiyordu
Topuklu ayakkabılarıyla tak tak diye koridorları inletiyordu
Endamına kurban olayım derler ya, öyle biri işte
Çok zarif, naif ve bir o kadar da gösterişliydi
Uzaktan bakıldığında ben buradayım diyordu hani
Yavaş yavaş yaklaşmaya çalıştığımda kapı kapanmıştı bile
Bir daha da görmedim kendisini
Ta ki, onu tekrar yıllar sonra görene kadar
Yıllar sonra dediğime bakmayın, tam 20 yıl sonra
Nasıl unutmadın demeyin
Mıh gibi kazımıştım aklıma
Hala evlenmemiştim
Belki de o yüzden unutmamıştım
O endamlı, güzel, hoş kadını
Onu ikinci kez gördüğümde hala hoş, hala güzeldi
Bu kez ne olursa olsun konuşacaktım
Bir merdivenin başında sakin, sessizce oturuyordu
Kalbim yerinden çıkacaktı adeta
Kendi kendime düşünmeye başladım
Yanına gittiğimde ne konuşacağım diye
Aramızda sadece bir yol vardı
Abartmıyorum sadece 20 adım
20 sene sonra sadece 20 adım
Karşıya geçtim,
Bir an duraksadım, bekledim
Çünkü bayılmak üzereydim
Sonra mı?
Elinde bir gazete, ağzında bir puro
Takım elbiseli biri
Yaklaştı, yaklaştı ve elini uzattı
O el, diğer elle buluştu
Kalkıp birlikte el ele, göz göze
İşte o zaman,
Değil 20 yirmi yıl, bir ömrü gördüm
Erdal Kişioğlu
Kayıt Tarihi : 19.8.2025 22:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!