açtı da bak açmış oldu
açtığı o ilk kapıyı
açmasıyla da
açılacak
daha nice nice kapıları da
tıpkı o ;parçalandıkça param param parçalanan
ve nihayet gelmişti de
artık bir son vermek üzere
sıkına sıkına tuttuğu
o sıkılmışlığına
bir son vermek üzere
belki günler, belki aylar
su da var buralarda
güneş de var saçak saçak
nice baharlar da geldi
okşadı da
o bereket meltemleriyle
ama ne fayda ki döküldü de çiçeğim yaprağım
dağlarını tepesini . düzlerini denizini
karlarını sularını toprağını taşını
her şeyini özledim inan onun her şeyini!
o bunaldıkça yağan yağmurlarını da
hemen ardından bir yerlerden
o pişkin pişkin açıveren güneşlerini de
ekmek parasını uğruna
yem olmuşken gündüz
ben ve gece bir olmuş
atlamıştık üstünden..
sonra tekrar gündüz
sonra tekrar biz
bir kelebek ,bir ben
iki kanat ,iki bilek
bir kozalak ,bir rahim
o da sudan,
bu da sudan..
bir uçuş ,bir koşuş
beni vatanımın toprağında mı
bellediniz
sizler ..yoksa?
ben hasretliğin çöllerinde
kanat çırpan...yarasayım!
özlem duyduğumu sanmayın sakın
çünkü her şey O'na benzer
O hiç bir şeye benzemez!
varlığından fazlasını anlatamaz ya varlıklar,
asla bilemezler ya çünkü varlığın ötesini!
ve toprağı insana dönüştüren
herhangi bir icada da
odamdayım ..ayakta
oturmadım tek bir dakika
tutulmuş da adımlarım
hırçın bir voltaya
ve merak edince bu halimi
o; çiğnediğim parkeler
"inanmak" öyle bir şey ki;
niyetlenmişsin diyelim
zor bildiğin bir işe
başlayıp da yola koyulduğunda
hani inanmaya çalışıyorsun ya
onu başaracağına,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!