Yürüyüşte taşlar ayaklarını acıtmıştı,
Çalı dikenleri bacaklarını kanatmıştı,
Sürgün yıllarının geçmeyen yorgunluğu
Beyaz çarşaflı temiz serin bir yataktı istediği,
Işığı kapattı uykunun çekici koynuna girdi.
Pulsuz zarflar içinde adressiz sevgililere yazdığı,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim