Dedim: Gardaş bu dünyanın hali ne?
Dedi: Sorma! Düştük zâlim eline...
Dedim: Şimdi bulunmaz mı çaresi?
Dedi: Boş ver; sen de var git yoluna...
Dedim: Olmaz! Haksızlığa susamam!
Dedi: Taştı, ben de bunu kısamam
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Harikasınız...
Sizi bu güne kadar görmediğime üzüldüm.
Çağlayan yüreğiniz susmasın.
Tebrik ediyorum.
TEBRİKLER ÜSTADIM!
ŞU ANDA MUHTEŞEM, İLİM VE MARİFETİN İMBİĞİNDEN SÜZÜLMÜŞ, RUHA İŞLEYEN İFADE, MANA DERİNLİĞİ VE TEŞBİHLERLE EMSALSİZ İNCİLER GİBİ DİZİLMİŞ NADİDE BİR MANZUME OKUDUM..
ŞAİRİ GÖNÜLDEN KUTLUYOR, KIYMETİ HAİZ OLMAYAN 100 PUANLA SELAMLIYORUM.
KALEMİNİZ NUR, İLHAMINIZ GÜR OLSUN..
100+ANTO..
SAYGILARIMLA...
Tür olarak yorum yapamam zira bu konudaki bilgim yeterli değil ama anlam ve ahenk Harika. Tebrikler.
Emeğinize sağlık. Verdiğiniz bilgiler için de teşekkürler... Kutlarım..
Kıymetli kardeşim mustafa Halk şiirine uygun bir şiir olmuş, kutlarım, saygı deger Aşık cinasi üstadımız gereken yorumu yapmış, işte okuyucu böyle olmalı herkesten bu beklenemez ama işte etkili yorumun ne kadar faydalı oldugunu görüyoruz..
üstada saygılar sanada başarılar dileirm kardeşim
gurbetten sılaya
selam ve dua ile...
Üstadım...
Şiirler yazılırken şair mutlak kendi ruh halini vede
yaşanmışlıklarından birşeyler katar mısra aralarına..
Şairin bu gizemli kendinde saklı kalmasından daha
doğal ne olabilir..Doğrusuda budur.
Bu meyanda okuyucuda okuduğu şiirden kendine
pay çıkarır bir nevi kendini arar mısra aralarında bu
halle halleşen okuyucunun mutlak kendinden birşeyler
bulacağı mükemmel bir şiir okudum usta kaleminizden
ve kendime ait olanları aldım
bahtiyar oldum..TEŞEKKÜRLER..
Sizi usta kaleminizi vede bu eşsiz eserinizi tüm
samimiyetimle kutluyorum TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle birlikte tam puanımıda
bırakıyorum sayfanıza Allaha emanet olun..yunus karaçöp
Sevgili dostum,
şiirin incelenmesini ve yorumunu değerli hocam layıkı ile yapmış. Bize keyf ile okumak kalmış...
Halk şiirimizi yaşatmak adına sergilediğiniz emeğiniz cesaretiniz ve vefanız için gönül dolusu teşekkürler.......tebrikler dostum...
Saygı sevgi ve muhabbetimle
DEDiM – DEDi
Böyle karşılıklı konuşma şeklinde yazılmış koşmalara MÜRÂCAA deniyor.
Mürâcaalar; halk edebiyatında söyleşi şeklinde, divan edebiyatında sorulu/ cevaplı olarak yazılıyor.
Bendeniz; hatırımın, nazımın geçtiği kişilerin sayfasından iki övgü sözü ile ayrılmak istemem. Yanlış gidene de “çok güzel, devam et” diyemem.
Mustafa Bey, gerek şairliği gerekse dostluğu ile çok yakın hissettiğim bir arkadaşım. Onun için özelden yazmak yerine görüşlerimi paylaşmak için bu sayfayı kullanmayı uygun gördüm. Hoşgörüsü için şimdiden teşekkürler.
Şiir, bir defa samimi bir söyleşi. Saf, duru ve akıcı. Dil güzel. Kendisi ile ilgilenmeyi zorunlu kılan güzellikleri var. Aynı zamanda güncel ve toplumsal içerikli.
Hece şiirinin ustasını yürekten kutluyorum.
Şimdi şiire, biraz daha yakından bakalım.
1.Başlık öyle virgüllü olmamalı. Parantez içinde (Şiir deneme) de olmaz. Bu bir seyahat yazısı, hâtıra veya hikâye değil ki. Şiir olduğu zaten belli. Demek ki parantez içinde (Deneme) demek yeterlidir.
2. Kelime yazımları yönünden; oldukça emek verilmiş olmasına ve azami itina gösterilmiş olmasına rağmen, dalgınlık veya klavye hatası olarak:
vargit değil, var git
Dedi: ''Taştı; Ben de bunu kısamam...'' değil, Dedi: Taştı, ben de bunu kısamam
Dedim: ''Ben de çoktur onun yarası'' de bitişik olmalı.
Dedim: ''Korkma! Ben de ölüm sırası'' de bitişik olmalı.
Dedi: ''Davul Senden sonra çalınır'' dizesinde S küçük olmalı.
Dedim: ''Gidip, bizim eli gördün mü? '' dizesinde –ip’ten sonra virgül olmamalı
Dedi: ''Geçtim! O batık yer Yurdun mu? '' Burada (Y) küçük olmalı. Y küçük olursa; sıla, köy, el, diyar, ev bark anlamında olur ki anlamı daha da zenginleştirir ve güzelleştirir. Özel isim olarak algılarsak şiirdeki estetiği götürür.
Dedim: ''Haber! Tez gelirdi karası...'' Burada ünlem olmamalı. Belki iki nokta olabilir.
Dedi: ''Bir gün arayıpta sordun mu? '' Burada (arayıp da) şeklinde yazmak lâzım.
Dedi: ''Böyle halk sırt üstü yatmazdı'' Bu dizede durak yok. Çaresine bakacağız.
Dedi: ''Pula, Kimse Îman satmazdı! '' Bu dize şiirin negatif dizesi. Bir defa ifade yanlış. K ve İ küçük olmalı. İman özel isim değil, mânâ ismidir. “Dedi: Kimse, pula iman satmazdı” şekli daha kurallı. Bu dizeye anlam yönünden de bakacağız.
3. Ayrıca biçim yönünden şunu da söylemeliyiz. Şiirdeki bütün tırnak işaretleri kaldırılmalıdır. Şiire ekstradan bir yük ve hatta kirlilik veriyor. Başkasından alıntı bir şiir değil. Dese de dedirtse de sözlerin tamamı şairin kendisine aittir. Diğer noktalama işaretleri yerli yerinde olarak gözüküyor.
4. Şimdi biraz da anlam yönünden bakalım.
Şiirin en etkili ve sanatlı dörtlükleri bence şunlar:
Dedim: ''İlaç bu toprakta bulunur''
Dedi: ''Toprak elimizden alınır...''
Dedim: ''Korkma! Ben de ölüm sırası''
Dedi: ''Davul Senden sonra çalınır''
Dedim: ''Gidip, bizim eli gördün mü? ''
Dedi: ''Geçtim! O batık yer Yurdun mu? ''
Dedim: ''Haber! Tez gelirdi karası...''
Dedi: ''Bir gün arayıpta sordun mu? ''
Dedim: ''Derdim büyüdükçe büyüyor''
Dedi: ''Bundan ne vampirler doyuyor''
Dedim: ''Yandı yoksulların çırası''
Dedi: ''Sen de! Yoksulu kim sayıyor''
İşte bu kadar. Şairin görevi teşhistir, tedavi değil. Teşhis konulmuştur. Göndermeler tamamdır.
Şiirin bir de şiir içinde yetersiz kalan dörtlüğüne bakalım.
Dedim: ''Hani; biz de derman bitmezdi?
Dedi: ''Böyle halk sırt üstü yatmazdı''
Dedim: ''Yok mu? İki yolun arası...''
Dedi: ''Pula, Kimse Îman satmazdı! ''
Bu dörtlükte şiir dilinin dışına çıkılmış ve aynı zamanda anlatım hatası var. Bunlardan daha önemlisi isnat var, yargısız infaz var. Bu şiir, edebiyat kitaplarında yer alsa şimdi olmasa bile ileride sorarlar. Sayın şair; siz hiç imanı gördünüz mü? Nedir, nasıldır, kimdedir söyleyebilir misiniz? Para; madde, iman; mânâ. Bu ikisinin nasıl el değiştirdiğini ne ile tespit ettiniz. Sığ siyasetçilerin söylediklerini siz nasıl söyleyebildiniz.
(Gerçi ben Sayın Mustafa Bey’i tanıyorum. Ne şahsına, ne şahsiyetine, ne de imanına kimse toz konduramaz.)
Burada demek istediğim şudur:
Şairler, düşünce ve görüş ayrılıkları nedeni ile insanlar arasında ayırım yapmaktan ısrarla kaçınmalıdır. Şair, olaylara bir taraftar gözü ile değil, hakem gözü ile bakmalıdır. Siyasete asla tenezzül etmemeli, siyasetçiye yol göstermelidir.
Doğrusunu elbette ustası bilir. Ancak bu şiiri ben yaz(abil)miş olsaydım o dörtlüğü şöyle yazardım:
Dedim: Hani bizde derman bitmezdi,
Dedi: Dağlar derman olsa yetmezdi.
Dedim: Yok mu iki yolun arası
Dedi: Olsa sürü sele gitmezdi.
Umarım okuyucu arkadaşlarım yazdıklarımı yadırgamazlar ve bana kızmazlar. Sıcak ve samimi bir konak bulunca oyalanıyorum işte.
Çok teşekkür Mustafa Bey,
Güçlü kalemini kutluyor, güzel yüreğine saygılar, sevgiler gönderiyorum.
Dedim: ''İlaç bu toprakta bulunur''
Dedi: ''Toprak elimizden alınır...''
Dedim: ''Korkma! Ben de ölüm sırası''
Dedi: ''Davul Senden sonra çalınır''
HEM TEKNİK HEM DE ANLAM OLARAK MÜKEMMEL OLMUŞ MUSTAFA HOCAM. TÜM KALBİMLE KUTLUYORUM KALEMİNİZİ VE YÜREĞİNİZİ. SELAM VE SAYGILARIMLA...
Dedim: ''Katlan; güller için dikene,''
Dedi: ''Buyur; kolay ise sen dene...''
Dedim: ''Ben de çoktur onun yarası''
Dedi: ''Bulup, merhem ile gelsene! ''
Harika bir çalışma olmuş, ellerinize, yüreğinize sağlık Mustafa hocam, sizi tam puanımla can' ı gönülden kutluyorum. Selam ve Saygılar.- Berkay Kur.
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta