Dedilerki yılan sokmuş Nuriyi

Kelaye’nin geniş arka düz alanı.
Ortalıkta geziyor koyun çobanı.
Zehir akıtıyor nalça baş yılanı.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.

Arpa tarlasının çıkmış taşları.
Uçmaz olmuş uçuşan kuşları.
Adam arıyor kızmış nalça başları.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.

Kartal şahin ortalıktan kalkınca.
Tarlalara, kökten saban girmeyince.
Çobanlar ara sıra görüneni vurmayınca.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.

Eskilerden köpekler yılan yakalar yerdi.
Leylekler bir kaçını yakalar havalanırdı.
Silahlı avcılar subaşlarında yok ederdi.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.

Haberi çok çabuk yayıldı köy içine.
Zehir dağılıyor tırnağına saçına.
Ecel terleri çökmüş hepten başına.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.

Sağ olsun Şerif hastaneye ulaştırdı.
Azrail peşinden ter akıtıp uzaklaştı.
Çoluk çocuk rahat nefes alıp rahatlaştı.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.

Ambulansla Balcalı’ya yolcu ettiler.
Dostları hastaneye akın ettiler.
Serumlar takıp hepten dirilttiler.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.

Son yıllarda yılan akın etti köyüme.
Zarar veriyorlar köyümde dayıma.
Geçmiş olsun dileklerim Nuri dayıma.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.

İyi bakın yollara her zaman gerek.
Yağmur havada suları kenara verek.
Bir gün olur o yol bize de olur gerek.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.

Ramazan Özerli geçmiş olsun diyor.
Tarlalarda gezerken dikkat diliyor.
Ara sıra böylesi işler olur diyor.
Dediler ki yılan sokmuş Nuri’yi.