Gece, iyice koyulaşmayı bekledi şairin kapısını vurmak için. O koyu kara zifti, kararmış bakır bir cezveden göz kapaklarının üstüne ağır ağır boşaltmaya başladığında, şair kitaplarının içinde sırt üstü yüzüyordu. Hayır, kulaç atmıyor, ayaklarını ileri geri oynatmıyordu. Kendini emin sulara bırakmış, unutulmuş eski bilgiler üzerinde düşünüyordu. Bir süre sonra, düşünceleri de gece gibi koyulaşmaya, flu bir rüyanın anaforuna kapılmaya başladı. Tam kapanıyordu gözleri ki, gecenin kapıyı çalma vakti gelmişti küçük bir tıkırtı düştü kulağına. Bir tıkırtı; azarlanmaktan korkan.
Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin
O acaip kitapları, gün geçtikçe unutulan,
Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden,
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burda biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Devamını Oku
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burda biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta