//Kapı açılmadan daha, bu zühre yıldızı nasıl da geçti karanlıktan?
Yoksa gövdemiz bir öksüzün acı yüklü ocağına mı yıkıldı? //
...
Daha acımadan yarası, kuş uçurmuştu serinliklere
Lakin öksüzler ülkesine yıldız kervanları uğrar da,
Alır içinden acısını..
İnsan, dedi adam; önce yoktu ahiren vâr..
'Fî ahseni takvim, dedi yaratıcı
Ahirinde:esfele safilin..
Bu çıldırtan çizgi,
Bu keskin hat,
Geçmiş kavimlerin telaşı üzerine çekilen bu sınır,
Bu onulmaz aşkın Adem'i,Yusuf'u, Davud'u.
Bu delirten sıratın yenilmiş Fir'avn'u, Cehil'i, Leheb'i...
İnsan dedi adam; dünya vâr'ının kiracısı
İnsan dedi Allah; and olsun, innel insâne lefî husr.
Eyy!
Eteklerinde kuş sürülerine simit taşıyan ihtiyar,
Sokağının yetimini hünerli elleriyle okşayan kadın,
Eyy!
Lokmasından cehennemî bereketsizliği kovan çocuk.
Eyy!
Sıyırarak üzerindeki aldanmışlığın kumaşını
Uzak nehirlerin parıldayan sularına ışıklarını daldırmış duran şehir..
Eyy!
Hicret..
Eyy!
Menzil..
03.11.2008
Yasir AhıskalıKayıt Tarihi : 3.11.2008 14:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir anne babamı kutsal topraklara yolcu etmenin sevinci ve aynı zamanda burukluğuyla yazıldı. İçinde râb, insan, hicret ve özlem büyüdü..
YÜREKTEN TEBRİKLER..
TÜM YORUMLAR (1)