Geleceğe dair ne hayalleri vardı,
Gündüz yetmez, gece de iş arardı,
Amansız bir hastalıkla hayatı karardı,
Dedi: ‘Dünyada her şey boş muş meğer! ’
Kabristanda sıra sıra dizilmiş mezarlar,
Belli ki, orada da samimi dostluklar var.
Merak edip sordum, acep ne konuşuyorlar,
Dedi: ‘Dünyada her şey boş muş meğer! ’
Ölümün güzelliği her halde gizli olmasında,
Açıktan olsaydı, delilirdi insan her yaşta,
Ecdadının künyesini okurken mezardaki taşta,
Dedi: ‘Dünyada her şey boş muş meğer! ’
Çok uzun sanmayın, pek kısadır ömür,
Mum misali, her saniye için için erir,
Biri gider, biri gelir böyle döner devir,
Dedi: ‘Dünyada her şey boş muş meğer! ’
Diyorlar, mazin kirliyse, akıbetin harab,
Çok düşününce insan, veremiyor cevap,
Çaresiziz, sen yardımcımız ol Yarab!
Dedi: ’Dünyada her şey boş muş meğer! ’
Dünya fani diyoruz ama bu hırsımız niye,
Dostlarının kalbini hiç bir zaman incitme,
Hatırlatıyorum kardeş, hep ders alalım diye,
Çünkü dedi: ‘Dünyada her şey boş muş meğer! ’
(17.06.2010-17.50 -Ulu mezar)
Kayıt Tarihi : 18.6.2010 11:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Amansız bir hastalık neticesinde genç yaşta hayatını kaybeden, bir tanıdığı defnederken kalame almaya çalıştım

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!