Dede, sen gidince anladım bunu,
Alnımda en güzel yazı senmişsin.
Doktorlar çözdüler ne olduğunu,
İçimden çıkmayan sızı senmişsin.
Hasretin yarası, hala kanıyor,
Gören ya acıyor ya da kınıyor,
Sen gittin gideli bağrım yanıyor,
Yegane çaresi, buzu senmişsin.
Madem ki sendendi kemiğim, etim,
Yolundan gitmekti gayem niyetim,
Aşılmaz dağ oldu istikametim,
Hayatın ovası, düzü senmişsin.
Gözümden gitmiyor kara kaşların,
Gizlice Mevla’ya yakarışların,
Namazın, niyazın, davranışların,
Hakikatin yolu, izi senmişsin.
İçine düştükçe harbin, hilenin,
Haddi hesabı yok bakıp gülenin,
Biz yeni anladık bu sülalenin,
Ayıbını örten bezi senmişsin.
Yaşıyorum işte, ne aç, nede tok,
Ya beynim donuyor, buz dağından çok,
Ya içim yanıyor, hiç ortası yok,
Ömrün ilkbaharı, güzü senmişsin.
Şimdi bir gelsen de bir görsen hele,
Daha yeni, yeni geldiler dile,
İki evladım var onların bile,
Kulağı senmişsin, gözü senmişsin.
Aklım, fikrim, beynim ne varsa sende,
Dayanacak derman kalmadı bende,
Sensiz yaşamaktan aciz bedende,
Kavrulan yüreğin közü senmişsin.
Ben, sen yaşarken de çok kafa yordum,
Baba hayaliyle kavruldum durdum,
Hasret fakültesi bitti diyordum,
Meğer son safhası, tezi senmişsin.
Hasretin aklımı çekip almadan,
Bana da bir yer bul çok geç kalmadan,
İnsan nasıl yaşar özü olmadan,
Hasan Özdilek’in özü senmişsin.
(20.08.2008) Saat:16:10
Hasan ÖzdilekKayıt Tarihi : 2.9.2008 11:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)