Dedem Osmanlı Şiiri - Tahsin Koç

Tahsin Koç
1077

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Dedem Osmanlı

İşe başlarken; Bismillah derlerdi
Sakınmak isterse; Neuzubillah derlerdi
Haksızlığa uğradığında; Hasbünallâhü ve ni’mel vekil derlerdi
Kızdıklarında; Lâ havle çekerlerdi
Beddua ederken; Hay Allah derdini alsın derlerdi
Şaşkınlıklarında; Fesübhanallâh derlerdi
Damarlarına basıldığı zaman; Yâ sabır derlerdi

Dedem Osmanlı hakkında Avrupa yazarları şöyle derdi.

Fransız Müellif Dr. Brayer 1830 Türkler hakkında şöyle derdi:
Yabancıları en çok hayrette bırakan şey, bir kaçının birden konuşmayıp,yalnız birinin söz söylemesidir.
Konuşan umumiyetle sözünü kısa tutar. Dinleyen de, söz bitene kadar sabreder. Birbirlerine karşı fikirlerini hürmetle savunur.
Söylenen sözlerde herhangi bir fenalık, koğuculuk, iftira gibi kötülükler ve edebe aykırı lâubâlilikler yoktur.
Yaşlı büyüklere karşı hürmetle onların hakkına riayet, hayal edilemeyecek bir nezaket içindedir. Bu bizim Avrupa da hiç yoktur.
Diye bilirim ki, Osmanlıların ahlâki hususiyetleri, insanı âdeta teshir eder, büyüler. Yürüyüşlerinin serbestlik ve ihtişamı, misafir kabullerindeki güler yüzlülükleri ve nihayet selâmlığa girip çıkarken riayet ettikleri teşrifat kurallarının zarâfeti karşısında hayran olmamak elde değildir. Bu meziyetlerden bugün bize ne kaldı.
Türkiye’de çocuk kalbi ismiyle ünlenmiş roman yazarı da olan meşhur. İtalyan Romancı Edmondo de Amicis, iki ciltlik Costantinopoli isimli 1877 tarihli eserinde
Osmanlıyı Şöyle Tarif ediyor:
Osmanlı Avrupa’nın en nâzik en kibar ve en hoşgörülü olduğunu ilan ediyor:
Tetkik ve tesbitlerime göre, İstanbul’un Türk halkı, Avrupa’nın en nazik ve en kibar topluluğudur.
Koca şehrin en ıssız sokaklarında dahi bir yabancı için hiçbir hakaret ve zarara uğrama tehlikesi yoktur.
Hatta namaz vakitlerinde bile camileri gezmek kabil’dir. Bu ziyaretlerde bir yabancı, kilisemizi dolaşan bir Türk’ten daha çok hürmet ve riayet görebileceğinden emin olabilir.
Halk arasında küstahça bir bakış şöyle dursun, fazla meraklı bir bakışa bile hiçbir zaman tesadüf edilemez. Kahkaha sesleri gayet nadirdir. Sokakta kavga eden ayak takımı da enderdir. Kapı, pencere ve dükkânlardan hiçbir kadın sesi aksetmez.
Du Loir ise yıllarca incelediği toplumsal yapımızı bize şöyle aktarıyor.
Hıristiyan memleketinde pek yaygın olan küfürbazlık, öfke ve intikam hissi Türk’lerde yoktur. Çünkü bunlar içki ve kumarın kışkırttığı alışkanlıklardır. Osmanlılar için içki ve kumar da meçhuldür.
Sokaklarda ve evlerde de hiçbir küfür sözü işitilmez. Bunu yüzümüzü kızartacak ve bizi hayrete düşürecek tarafı ise, Osmanlıların yalnız ağızlarında değil, Lisanlarında da küfür kelimesi bulunmayışıdır. Onlar yalnız “Vallahi” şeklinde Allah’a yemin ederler.”

Tahsin Koç
Kayıt Tarihi : 10.5.2012 18:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yavuz Bahadıroğlu’nun Yazılarından derlenmiştir.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Adem Armağan
    Adem Armağan

    Elinize ve yüreğinize sağlık....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Tahsin Koç