Hayattayım, yaşamak ne güzel şey.-Ordu-
Kara bulutlar vurulmuştu
Semalarına ülkemin.
Dedem ağlıyordu.
Halâ o eski günleri yaşar gibi.
Yanıyordu bir yumruk yüreği,
Yanıyordu bir karış toprak uğruna.
Yanardağlar kadar engin.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ne kadar ihtiyacımız var şu günlerde birbirimize.Sizin gibi yüreği vatan için,Cumhuriyet için atanlar varoldukça ezanlar susmayacak,bayrağımız hep dalgalanacak..Elleriniz,yüreğiniz var olsun...
Nerden bilecekti dalga dalga yükselen,
Samsun Güneşi’ni.
Oysa Bandırma’dan
Bir gemi çıkmıştı yola.
Kara dalgalarına Karadeniz’in.
Papatyalar saça saça.
onlar gözyaşları döktükleri için biz buradayız ruhları şad olsun yüreğinize saglık üstadım kutlarım saygı ve selamlarımla
Sevgili ablam;
Neydi o sözcük, özgürlük mü?
Sonunu getiremediğin.
Anlatırken uyukladığın.
Anlatırken ağladığın.
Ve 19 Mayıs güneşi.
Anlatırken gülümsediğin.
Ablaların en harikasına burdan selam ve hürmetlerimi gönderiyorum....
Yazan yüregi ve kalemi kutluyorum.Mutluluk yüreginizden tebessüm yüzünüzden asla eksik olmasın..Saygı ve kalbi muhabbetlerimle...Sezai Binici/umut_adam/Erzurum
Bir ulus ağlıyordu; çoluk, çocuk, genç, yaşlı..
Dedem ağlıyordu yüreği yaslı.
Soğuk acılarla baktı iç geçirip derinden.
Nesilden nesile umutsuz, sürgündü, yarınların öyküsü.
Ağlama dedi koca ninem, öyle dalgın, öyle kederli.
Erkekler ağlamaz, bak halâ tütüyor ocağımız.
Ağlar kadınım ağlar, yalınayak koşmayınca.
Ağlar bu gözler, vatan için taşmayınca..._dedelerimiz ve ninelerimiz ah o güzel insanlar cefakarliklari ile bizlere sevgileri asilayanlar...siir beni hüzünlendirdi dost..tebrikler
Her okuduğumda 100 puan değerli Ablacım...Aday şiirinizi tebrik eder saygılarımı sunarım...
Vatan sevgisiyle dolu yüreğinize, ve bu güzel yüreğin yetiştirdiği yüreklere selam eder, saygılarımı sunarım...
Nasıl kazanıldı vatan. Bir de şimdiki halimize bakıyorum da... parsel parsel satılıyor vatan. Tebrikler şiire. Sevgilerim yüreğine.
Tebrikler şiire
Allah bir daha o günleri yaşatmasın...
Bir ulus ağlıyordu; çoluk, çocuk, genç, yaşlı..
Dedem ağlıyordu yüreği yaslı.
Evet sevgili kardeşim, yukarıdaki 2 dizede olduğu gibi ülkemin insanları tek yumruktu, yürekleri kan ağlıyordu ve taa düşmanı yurdumuzdan atana kadar da bu yürek yangını devam etti.. Ama ne yazık ki, bu günlerde aynı duyguları paylaşmayan ve ihanet içinde olan hainler de var... Tebrikler
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta