Dedeler Ne Analatır Torunlarına
Şol torun dedesine
kalkmış masal anlatır
gün kıyamet günüdür
doğurmak üz're katır
Usanmadan toplanırdık hepimiz
hem de her kış gecesi
onun sıcak sakalının altında
Ağzını açtığında dedem
filizlenirdi savaşın soğuk tohumları
küçücük yüreklerimizde
Bir mavzer sesi girerdi önce kapıdan
ardından da top sesi
Yaralılar gelirdi
üstü başı kan
barut
ve duman
ve binlerce asker elbisesi
soluk renkli ve yırtık
ve ölüler doluşurdu içeri
nereye sığacak bu kalabalık
Manda gözüne dönerdi korkudan gözümüz
biz çıkardık odadan
bir çığlık basardı en küçüğümüz
'Bütün savaşlar aynıdır aslında ' derdi
ve bu yüzden olacak
anlattıkları da pek benzerdi
birbirine
Öyle ki
nişan alırdı bastonuyla
her gece odanın aynı yerine
Elini kulağına atardı birden
Albayrak'lı o yiğit (1)
'-Atımı bağladım meşeye
meşeye (2)
şarapnel parçası doludur sinem
son haberim bu olmaz ümit ederim
Benden selam söyleyin Ayşe'ye
Ayşe'ye'(2)
Ve her gece konuşmanın tam burasında
gülerdi odadaki kızlar / gelinler
biraz kızarırdı ninem
Uyku ve korku
dağlara çıkmış bir gece
Ve o gece baskınında dedemin
bir orospu
bir soğuk
süngü girmiş koynuna
Ve derler ki o yüzden
her ağaç bir mermi olmuş
yaşlı Yıldız dağları bile
nehirleri çapraz asmış boynuna
'Bugün
her çağıranın yanına giden
ağırbaşlı şu kolay ölüm
kanunlarla
kitaplarla
yasaklanmıştı o zaman'
'Ve o günlerde ölmek
çok daha zordu ekmek bulmaktan'
diye eklerdi
süngü izini gösterirken bizlere
bacağındaki kurşun yarası da
uslu bir çocuk gibi sırasını beklerdi
Emperyalizmi ne bilsin dedem
-bilseydi de dili dönmezdi mutlak-
Çanakkale derdi
Kore derdi
Yunan derdi o
bizim emperyalizm dediğimiz şeyin adına
Kimi zaman da bir türkü karışırdı
bu savaş filminin arasına
'Telgırafın telleri
Pambuk gibi elleri
Üriyeti çıkaran
Enver Bey'in dilleri'(3)
Ne zaman ki uzun bir soluk çeker içine dedem
ve tütün tabakasını almak için
eli kuşağına girer
anlarız
bu gecelik bu kadar
ayrılırız yanından birer birer
-Yaralılar
yaralılarla yan yana yatar
ölülerle de
ölüler-
Alışılagelmiş o çığlığı çoktan attı diğerleri
öyleyse ben de atacağım
Dün gece karabasan görmedim çünkü
demek ki bu gece kesin
'Anneeee
ben bu gece de ikinizin arasında yatacağım'
Son olarak bir de şunu anımsıyorum:
Dedem konuşurken
ne sözünün kesilmesini isterdi
ne de bir yorum
O günlerden beri de
-ölüme yaklaşacağımdan değil-
torunlarıma anlatacak hiç bir şeyim olmadığı için
yaşlanmaktan korkuyorum
(Temmuz’85 Babaeski)
(1) : Albayrak: Kurtuluş Savaşı günlerinde Trakya dolaylarında kurulan direniş örgütü.
(2) : Bir Trakya türküsünün iki dizesi
(3) : Bir Trakya mânisi
Kayıt Tarihi : 9.11.2002 00:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)