Dede İle Torun Şiiri - Salih Yıldız

Hey dede hele dur bir dinle beni
Merakımı gider anlat ne olur.
Nerede yıprattın nazik bedeni
Söyle tecrübenden damlat ne olur.

Görürüm saçına ak karlar yağmış
Sırtında kamburun küçük bir dağmış
Bir tarafın tutmaz, bir yanın eğmiş
Sebebini biraz çınlat ne olur.

Ah ile vah ile geçer günlerin
Hasreti içinde giden dünlerin
Hikâye olmuş o meşhur ünlerin
İbret olur belki dinlet ne olur.

Alnın kırış-kırış olmuş nedendir
Hâlbuki bedenler aynı bedendir
Seninde tenlerin benim tendendir
Duyalım sarmadan! Cinnet ne olur.

Bakışların solgun adımın durgun
Kolların kalkmıyor belli ki yorgun
Gönlün hala daha dünyaya vurgun
İlletini de-de bellet ne olur.

Hey dede kendimde görürüm seni
Sorguların! İşte bunun nedeni
Geçici, vefasız, bu dünya deni
Ebedi olanı hallet ne olur…

&&&&&&&&&&&&&&&

Dinle torun

Hey meraklı torun gel dinle beni
Bu beden hayırda, şerde yorulur
Kırışıklar sarar çabucak teni
Gençler tarafından bu hep sorulur.

Kar dediğin yüce dağlara yağar
Ağır yük yüklenen elbette ağar
Zaman bir canavar zamanı boğar
Sular akar-akar sonra durulur.

Koşup oynamaya nefesim yetmez
Güçlü günlerim hiç aklımdan gitmez
Umut fakirde çok çoğalır bitmez
Gözünün önüne gelir kurulur.

Cinnet geçirmene hiç gerek yoktur
Sorma her bir kırış kalbimde oktur
Her sene beynimi kemiren şoktur
Dürülür sırtına her yıl vurulur.

Zaman daraldıkça bakışlar solar
Güçsüz kol sadece başını yolar
Gönül bu gördüğü boşluğa dolar
Sonra pişmanlıkla, taşar burulur.

Hey torun peşimden sürürüm seni
Devir daim işte bunun nedeni
Birisi gidince gelir bir yeni
Sorular bitmez hiç tekrar sorulur…