Kocamış bir ardıcının yalnızlılığını örter sis.
Sevgiliyi sarar gibidir,
Kayalara dolanmış dalları.
Kırağı düşer pörsümüş kabuklarına.
Kimbilir,
Kaç bin yıl kaç bin öykünün
Tanıklığını etmiştir.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Kayalara dolanmış dalları.
Kırağı düşer pörsümüş kabuklarına.
duygularınıza ve kaleminize sağlık.
şiirlerinizde tarih kokusunu güzel vermişiniz.Tebrikler , Biz tarihle az ilgileniyoruz galiba. Ne dersiniz? Hüseyin Seyfi
şiirlerinizde tarih kokusunu güzel vermişiniz.Tebrikler , Biz tarihle az ilgileniyoruz galiba. Ne dersiniz? Hüseyin Seyfi
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta