10.04.2008
Yüzlerce yıllık bir cadde.
Kenarda eski bir hamam
Neredeyse yıkılmak üzere.
Geleneksel süslerini yok etse de
Küçük adamların minik hesapları
Colomp Amerika’ya gitmeden
İbadete açılmış iki cami arasından
Emir Sultana tırmanır mezar taşları
Caddeyle mezarlığın birleştiği yerde
Küçücük bir park
Parkta sıralanmış eski sedirleri çağrıştıran
Birkaç tane tahta bank
Bir çeşme, bir fıskiye
Birde parkı park yapan
Kocaman kovuğu olan, yaşlı çınar
Denizden otuz kilometre içerde
Martılar uçuyor gökyüzünde
Üç tekerlekli bir araba
Ardında iki kişi
Arabanın içinde bir kasa hamsi
Adamlar hamsileri satmak istiyor
Martılar hamsileri kapmak mı? İstiyor
Rengarenk arabalar geçiyor
Çeşit, çeşit insanlar
Her şey hareket halinde
Martılar, arabalar,insanlar
Kocaman kovuğu olan yaşlı çınar
Çınarın bitişiğindeki mezarlar
Ve altındaki tahta sedirde oturan
Çınar kadar olmasa da yaşlı bir dede
Hiç kıpırdamıyor
Sanırım düşünüyor
Elleri parkasının cebinde oturuyor
Kısacık kesilmiş saçları bembeyaz olmuş
Birini bekliyor olabilir
Sinek kaydı tıraş olmuş
Yüzünde yakında yaşanan acıların izleri
Yada çok dert görmüş
Alnındaki çizgilere işlemiş çektikleri
Aylardan ocak
Çınarın yaprakları baharda çıkacak
Çeşmeden buz gibi su akacak
Küçük fıskiye şarıldayacak
İşte o zaman yaşlı çınarın altındaki
Tahta sedirlerde yer kalmayacak
Çınar kadar olmasa da yaşlı dede
Birazcık kıpırdasa
Yada çınarın yaprakları olsa
Umurumda olmayacak
Diğer insanlardan farkı da kalmayacak
Yaşayan her şey bir şeyin peşinde
Belirli bir hedefe ilerlemekte
Ya bu yaşlı dede
Tahta sedirde
Hiç kıpırdamadan
Ne düşünmekte?
Çınarın ne kadar yaşlı olduğunu mu?
Martıların kaybolduğunu mu?
Ahşap evler varken caddenin daha güzel olduğunu mu?
Yoksa çınar altında yıllar önce yaşadığı anılarını mı?
Kaç arkadaşını arkadaki mezarlığa gömdüğünü mü?
Sıranın artık ona geldiğini mi?
Belki de düşünmüyordur
Birini bekliyordur
Kızını, oğlunu ya da bir arkadaşını
Belki beli iki büklüm karısını
Belki de hocanın eli kulağındadır
Bekliyordur ezanı
Hey be çınar kadar olmasa da yaşlı dede
Bende seni bekliyorum
Yalvarırım git artık
Bekletme beni pencerede
Ezan okudu gitmedi
İnsanlar geçti gitti o gitmedi
Hatta martılar bile gitti o gitmedi
Sonra tebessüm ederek başka bir dede geldi
Başıyla selam verdi,birkaç kelime söyledi
Güleç yüzündeki tebessüm silindi
Çınar kadar olmasa da yaşlı dede
Azrail’le görüşmesini çoktan bitirmişti.
Bahattin Çakılkaya.
Bahattin Çakılkaya
Kayıt Tarihi : 5.10.2021 15:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!