De Hele Şiiri - Veysel Soysal

On senedir tabaklanan postumuz,
Başvezire kürk oldu mu de hele?
Orta yerde düşmanımız dostumuz,
Aydınlanıp fark oldu mu de hele?

Yine azdı meclisteki vaşaklar
Semrildi mi, eski yeni kuşaklar.
Sömürmekle doymadı mı uşaklar;
Gemileri kırk oldu mu, de hele?

Kimlerdir bu taş atanlar polisle?
Kimler girer meclisteki kulise?
Kaça vardı, çanı çalan kilise,
Zankoşları Türk oldu mu, de hele?

Eşek yüklü, önde gider sıpalar
Akil-vekil türlü türlü lapalar.
Şu türedi, bizim yeni papalar
Vatikana çark oldu mu, de hele?

Konvoylarda kemik kovar köpekler
Ense yapar daha dünkü bebekler.
Meydanları dolduruyor şebekler
Bakanlıklar sirk oldu mu, de hele?

Ana belli, kürdün süzme poşası,
Baba ise gürcülerin paşası.
Siyasette Amerikan maşası
Sülbü melez ırk oldu mu, de hele?

Başvezirim ağlıyor mu, Mısır’a,
Beşer Esad akıyor mu kusura..
İstanbul’un orta yeri mesire;
Gezi yine park oldu mu, de hele?

Kıvırtıyor, yalayanlar yalağı,
Birileri eder oldu kılağı…
Kumasının nice oldu talağı?
Büloşarınç terk oldu mu, de hele?

Başveziri yine nebi yaptılar,
Tepelerden mansıpları kaptılar.
Afişteki suretine taptılar,
Bundan başka şirk oldu mu, de hele?

Teşvik eder kürdün garba göçünü,
Sorsan kesin o da bilir suçunu;
Dama koydu kilisenin haçını.
Batı artık şart oldu mu, de hele?

Hangi yerde, nasıl sorun var idi?
Türlü çeşit gani ürün var idi.
Unakıtan adı Karun var idi.
Kara yere gark oldu mu, de hele?

Batılılar atlattılar atladı.
Mes’elemiz belki ona katlatı.
Her şehirde canlı bomba patladı.
Memleketim morg oldu mu, de hele?

Halkım mahcup, aşın alsan seslenmez,
Alışkanlık, makarnasız beslenmez.
Veysi hırçın tembih ile uslanmaz.
Akıl başa börk oldu mu, de hele?