-* Dün asıktı yüzü İzmir'de göğün...
karardı...
öfkeyle esti...
sonra yaşardı gözleri
yağmuru oldu İzmir'in.
Tüm gece döktü yaşlarını..
toprağın…
yaprağın…
denizin kokusunu duyurup
rüzgarla el ele…
utancını yüzüne vurarak İzmir’in,
ağlıyordu.
Yalnızlık kokuyordu İzmir.
gece yarısını çoktan geçmişti.
Bir kadın:
sığındığı gecenin koynunda geçen hain zamana
“Bir varmış- bir yokmuş
hiç yaşanmamış misali
gitmeliyim bu yerden …
“Aşağılık” dediğin şehirden”
….diyerek,
ard arda sancılarla
acılarını sunarak karanlığa…
ağlıyordu.
Kendi karanlığında
aynı hiddetiyle gürlerken gök,
duymuyordu yağmuru.
“Sebebi sensin! “diyordu.
“sen düşürdün seni gözlerimden
yüreğimin o en güzel yerinden.
Bulutlardan beşiklerde salladığım “bebeğim”,
“Yağmurum”ken benim… ”
Her gürleyiş,
yeni bir sancıyla şiddetleniyordu.
İzmir’de bir yüreğin daha
harcanıp acımasızca öğütülmesiyle.
parça parça bulutlarda,
kah sevgi
kah nefret yüküyle,
utancını yüzüne vurarak İzmir’in,
İzmir’e gürleyip
sıyırıyordu koynundan yağmuru.
Her gürlemenin ardından
coşkuyla süzülüyordu yaşları
anlaşılamamanın …
hüzünlerini
silmek istercesine yüzünden.
dün asıktı yüzü İzmir’de göğün,
mevsim Son bahar,
aylardan Eylüldü yine
gök
kapkarayken umutlarınca
bir ürperti çöktü serinliğinde
yıldızlar
yoktu yerinde
düşsel avuntularında yağmurun
çiçekler
boynunu büktü
söyleştiği
yaşlı teyze yalnız
yemlediği
güvercinler yemsiz
kalabalıkta
ama kimse(siz)
oturduğu
bank “boş”kaldı…
Leyla Işık
30 Eylül 2007
10:26
****************************************************************************
Dizeleriyle eşlik eden Sevgili Dost Kalem BERNA KARAOĞLU'na TEŞEKKÜRLERİMLE
dün asıktı yüzü İzmir’de göğün,
mevsim Son bahar,
aylardan Eylüldü yine
gök
kapkarayken umutlarınca
bir ürperti çöktü serinliğinde
yıldızlar
yoktu yerinde
19 Eylül
Hüzün çığlıklarıyla martılar haykırır körfeze kıyısızlığımı
İzmir iç döker inceden,ben ağlarım
Bir imkansızın peşine vururum Eylül’ü
Kanar düş/süzlüğüm ona yanarım
Berna Karaoğlu
dizlerinize eşlik etmek istedim.yüreğiniz dert görmesin
Leyla IşıkKayıt Tarihi : 20.11.2007 09:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
-* yağmur...her zaman alıp bir yerlere götürmüştür beni... yağmur ve YAĞMUR... YAĞMUR'a sevgilerim ve teşekkürlerimle
hiç yaşanmamış misali
gitmeliyim bu yerden …
“Aşağılık” dediğin şehirden”
….diyerek,
ard arda sancılarla
acılarını sunarak karanlığa…
ağlıyordu.
Kendi karanlığında
aynı hiddetiyle gürlerken gök,
duymuyordu yağmuru.
“Sebebi sensin! “diyordu.
“sen düşürdün seni gözlerimden
yüreğimin o en güzel yerinden.
Bulutlardan beşiklerde salladığım “bebeğim”,
“Yağmurum”ken benim… ”
Ne güzel betimlemeler... insanı içine çeken duygulandırırken yaşatan dizeler akıcı ve öykümsü bir dille anlatılmış. Yine doğa ve yine insan
ŞİİRLERİNİZDE VE ANLATILARINIZDA HEP YAĞMUR... HEP DENİZ... HEP ÇİÇEKLER....
çiçekler
boynunu büktü
söyleştiği
yaşlı teyze yalnız
yemlediği
güvercinler yemsiz
kalabalıkta
ama kimse(siz)
oturduğu
bank “boş”kaldı…'
TEKRAR TEKRAR OKUDUM .Duygusal ,bütünüyle güzel bir şiir yine.
Doğayla insan kavramı içiçe,öyküsünü içinde barındıran imgeleri yerinde ve kendine özgü müziği olan bir şiir. Leyla Hanım TEBRİKLER
sen dualarıma mahzar oldun her gece!
şimdi sensizlik bedel, günahla yıkanmış sevdaya!
her aşk ardına saklar acısını ya! ben acılara sarıldım!...
sen yanımda olmayınca!
TÜM YORUMLAR (22)