Sen benim gibi olma evlat
Benim gibi olursan on beşinde ölürsün
Ve sonra sadece cesedini sürüklersin
Dön bi bak geçmişe, bana bak bana
Hangi dava adamı kendine yenilmemiş...
Duygularım da kan, bir çoğu faili mechul
Düşen tetik, bir haykırış ve sessizlik
Gözlerim gözlerinde, düşerken maktül
Arkama bakmadım bir daha, yürüdüm gittim
Duvarda bir bir birikti merhametsiz çizikler
Soyundum özümü, sadece kabuk kaldım
İnsanım, ne kadar kaldıysam
İşte o kadar İnsanım işte
Ben o gün öldüm,
O gün bu gündür noksanım,insandan eksiğim işte...
Nefes aldığıma bakma, ben on beşinde öldüm
Göçeceğim günü bekler, avunur şiirlerle cesedim
Ta o günden gelir masum kirlenmemiş sözlerim
Ve her şiirde çocuk gibi dolar gözlerim
Sevdam bildim de değişmedim dünya ya davamı
Davam da sevdam da çoğaldıkca çoğaldı
Ve taşıp dôkülenler dizilip, şiir oldu
Hiç bir zaman, adım bilinsin istemedim
Gôrünmeyen kahraman, hayalet şair oldum
O gün var ya o gün, o gün ben kendimi vurmuşun
Öyle bir ölmüşümki bir daha düzelemedim
Öyle bir ölmüşüm ki , cesedim emanet bırakılmış bana
Kalbim bedenime küs, ruhumsa susuyor.
Ve şiir kaşıyarak kanatıyor
On beşinde aldığım o onulmaz yarayı
Ve sessizce ölüyorum, yaşarken her gün..
Kimse değil ben kedindimi tutukladım
Yargıladım beni, ve bana ağırlaştırılmış müebbet verdim
En soğuk en nemli hapsanesine attım
İçim de gizlenen vicdan hücresine sakladım
Beni özgür sanma evlat, ben içimdeki hücremde ayaktayım..
Daha genç bile değildim çocuktum ölürken
Kan akarken daha tuz bastılar yarama
Kafam allak bullak, kanla karışık işkenceler
Aklım kalmakla, beni terketmek arasında
Aklımın kaldıramadığı her neyse evlat
Fikrimde her ne varsa göçüklerin altında
Dilim gün görmemiş şiirlerin düşünde evlat
Sen ben olma evlat, içinde benim gibi ölürsün
İçten içten yanar minik yüreğin
Zihninde devrik yazılmış bir şiir kalır
Öfkeden nevrin döner, verirsin kendine zarar
Hiç kimsenin sana veremeyeceği kadar
Beyninde bir merminin fısıltısı uğuldar
Boğazına kadar vicdansızlığa batarsın
Telafisi yok, eksilirken sevgin, nefretin çoğalır evlat
Bir şey kalmaz kabuğundan geriyeu
Kapanırsın kendine, kapanırsın içine
Susarsın, ve vazgeçersin herşeyden,
öylece vazgeçersin kendinden
Neyin varsa iyiye ve güzele dair bildiğin
Eksilirsin, erirsin, tükenirsin, bitersin evlat
Ben seni bitirmem, bitmene izin vermem evlat...
Kendi mezarlığında nasıl yaşarsa insan
İşte öyle yaşıyorum hayatı
Ruhumla bedenim hep bir itiş kakış
Aklım ve yüreğim de bitmeyen kavga dövüşli
Düşlerimde vuslatı olmayan sevdalar
Düşüncemde, intihara meyilli asi şiirler
Yazdıroyor hiç duymadığım sözleri
Sözcükler beni anlattı, beni vurdu her sefer
Hep yeniden başlamalar, hep vazgeçmeler
De bakalım evlat,
Giden bir daha hiç gelirmi geri..
Tekrarı yok hayatın, yaşa sen kendin için
Ve hiç bir şeyden vazgeçme hiç bir şey için
Ben kendimi çoktan kalbime gömdüm
Saçıma sakalıma aldanma, daha çocuğum
Ömrüm aşk diye diye geçti
Ardımda vefasız aşklar bırakarak
Kimler tanıdım, neler gördüm nerelerden geçtim.
Hevesi aşk sanan kadınlardan bıktım
Uzaktan dokunmadan kırmadan dökmeden
Dokunurken İncitmeden sevmeyi aşk bildim ben evlat
Hep gecenin içindeki aydınlığın yerine
Karanlığın yareni yalnızlığı seçtim
Yıkık kôprülerden şiire tutunarak geçtim
Deliydim evlat, kendimi bir damla suda boğacak kadar
Ben senin gibiydim, sen de benim gibi olacaksın
Ben sana aşikar, sen kendine yabancı
Dik dur, düşersen kalmayacak kimse
Kendine inancın kendine güvenin
Ve birde gôlgen, kimsen kalmayacak senden başka
Dinlemezsen beni evlat, gün görmeden ölürsün
Ve kendini kalbinin mezarlığına gömersin.
Ya da evlat kendini, kendi zindana kapatırsın
Şiirlerle nefes alan ruhunu komada yaşatırsın...
Kayıt Tarihi : 13.3.2024 02:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!