Dayatma.. Şiiri - Yorumlar

Gerçeklere yenilme nedeni
Egemenlik unsurlarının
Daha çok yalan/ikiyüzlülük
Üzerine kurulması ve
Zaman içinde kendini
Gerçeklerle geliştirmemesi
Bu nedenle temelinde
Güçsüzlüğü yaşamasıdır
Temeli güçsüz olan
Dayatma nedenleri bilir ki
Gerçeklerle yüzleşme
Gerçeklerle sorgulanma
Dayatılan konuların anında
Yıkılması/kaybolmasıdır .
üstadım öyle bir yazmışsınız ki içinizden farklılığnızı gösterdiniz.kutlarım. şairlerin kendine özgü dilinin olduğunu , ustalığınızla, dizelere hakim olarak yazmakla gösterdiniz. kutlar, saygılar sunarım. cengiz çetik

Tebrikler üstadım. Konu çok güzeldi. Daha da açılabilirdi. Ama ne de olsa şiir. Kutluyorum

Her şeyi açık ve net bir şekilde ayna gibi yansıttınız
Allah razı olsun zevkle okudum ve alacağımı aldım bana malzeme olacak bir çok yeni imgeler buldum
ilerde bunlar benim şiirlerime ışık tutacak hassas mevzular hassas noktalar ve gerçek temel taşları olacaklar teşekkürlerimi lütfen kabul buyurunuz selam ve saygılarımla, Bayramınızı kutlar sağlık ve mutluluklar dilkerim kaleminiz daim olsun

Değerli dostum Mehmet Çoban,harika bir yorum ve anlamlı bir çalışma.Kutlarım.
Mürsel Adıgüzel

Tüm dayatmaların özünde,

İnsanın/insanların diğer insanları kulluğa çağrı veya zorlaması yatar.

Sevgili Üstadım öyle derin bir konuya girmişsiniz ki bu derinlikte boğulmamak ve çıkabilmek için yanımıza oksijen tüpü almak gerekir.
İnsanların diğer insanlara yaptıkları dayatmalar veya zorlamalardan alınacak olan sonuç mu yoksa dayatma yapılan insanların araştırma sonucu elde elde edecekleri bilgiler doğrultusundaki kabullenme mi daha makbul. Ama akıllar öyle gereksiz konularla meşgul ediliyor ki .....Saygılarımla.

Ustat şiirsellikle birlikte akademik bir tez olmuş mükemmel kutlarım saygılarımla

Şiirin ilk bentleri 'İnsan insanın kurdudur' lâfını hatırlattı bana....

Dayatma..

İnsan/insanlık onuruna
Muhakemesine/aklına
Olayları kavramasına
Darbe vuran olgudur

Düşündürmemeyi
Peşinen kabul ettirmeyi
Üzerinde tartıştırmamayı
Olayı/olayları yorumlarken
Hükümlere bağlarken
Aklı dışarıda tutmayı
Umarsızca/sorumsuzca
İster/söyler/geliştirir
Aksine davranışları
Sapıklık/akılsızlık
Anarşi/karışıklık
Cahillik/karanlık
Olarak nitelendirir

Dayatılanlar,
Düşünme biçimi
Dini düşünüşler
İdeolojik görüşler
Felsefi yapılar
Bilim/bilimsellik
Örf/anane/görenek
Yaşama biçimleri
Hayat/dünya olguları
Olayları değerlendirme
Metot ve gelişmeleri
Kurumlar/müesseseler
Yasalar ve uygulamalar
Tarih ve tarihi olgular
Irk ve toplum yargılarıdır

Dayatanlar,
Dayattıkları konuları
Kendilerine göre
Tarihi ve bilimsel
Metodik kurallara
Düşünce felsefelerine
Fikir/filozof/bilim
Uzmanlarına ve
Akademisyenlerine
Tarihi kahramanlara
Dayanarak, dayatırlar

Dayatma nedenleri
Benden kaynaklanarak
Kişisel ve toplumsal
İktidara/güce yönelen
Arzu, hayal ve ötesidir
Duygusal terminoloji
Sevgi ve kin değerleri
Bu olgularda çok iyi
Kullanılagelmiştir.

Edebiyat/hitabet
Alanları kullanılarak
İnsanların düşünmesi
Öncelikle kin/sevgi
Değerlerinin abartılarak
Bir bakıma insanlar
İyice gaza getirilirler
Böylece toplumda
Yeni bir sektör gelişir
Buna egemenlik
Sektörü denilir…

Egemenlik tek başına
Sanki düşünce önünde
Aklı çalıştırmama
Muhakemeyi kurdurmama
Olarak karşımıza çıkar

Bu sektörde bilgi
Düzenli ve kontrollü
Olarak verilmelidir
Gerçekçilik anlayışı
Sektörün işine gelmez
O nedenle, bilim
Bilgi yuvaları
Kesinlikle anlayışa
Eş değer bilgi/bilim
Üretmek geliştirmek
Zorunda bırakılırlar
Gerçek bilgiye ulaşma
Özgürlüğü ve tartışması
Asla egemenlikler
Tarafından verilmez
Verildiğinde egemenlik
Gerçeklere karşı yenilir

Gerçeklere yenilme nedeni
Egemenlik unsurlarının
Daha çok yalan/ikiyüzlülük
Üzerine kurulması ve
Zaman içinde kendini
Gerçeklerle geliştirmemesi
Bu nedenle temelinde
Güçsüzlüğü yaşamasıdır
Temeli güçsüz olan
Dayatma nedenleri bilir ki
Gerçeklerle yüzleşme
Gerçeklerle sorgulanma
Dayatılan konuların anında
Yıkılması/kaybolmasıdır
Onun için egemenlik
Gücüne güvenemediği
Bütün konuları sonuna
Kadar acımasızca dayatır

Dayatılan kişiler
Toplumun kendisidir
Toplumda dayatma
Egemenlikten geliyorsa
Toplumun eğitiminden
Kurumlarından başlayarak
Bilgi/sistem dayatması
Olarak gün yüzüne çıkar
Sistemden çıkar sağlayan
Her türlü düşünce ve kurum
Sistemin dayandığı kültürü
Bilim/tarih/düşünce vesaire
Doğru/yanlış hepsinin
Sonuna kadar savunucusu olur
Dayatmada muhafazakârlık
Acımasızlığı ile kendini
Gösterir ve her türlü
Gelişmenin/düşünmenin
Önünde engel teşkil eder

Dayatılanlar dinden
Kaynaklanıyorsa
Din kaynakları
Din önderleri
Dayatma aracı
Olarak kullanılır
Din kaynakları
Ve önderleri üzerine
Yapılacak her türlü
Araştırma/sorgulamalar
Kaynağı bilme nedeni
Bile olsa şiddetle
Engellenir karşı çıkılır
Din adına oluşan
Devletler/mezhepler
Bilgi sistemleri/kültürler
Zamanlarına çözüm ararken
Ve zamanlarında bile
Sonuna kadar tartışılırken
Zamanımıza dayatma
Aracı olarak kullanılırlar
Bütün dinler ortaya çıktığında
İnsanlara özgürlük aracı olurken
Daha sonra özgürlükleri
Kısıtlama aracı olarak
Günümüzde dayatılırlar

Dayatılanlar geleneklerden
Örflerden kaynaklanıyorsa
İnsanın doğumundan başlayan
Ailede, anne, baba eğitimiyle
Hayat boyu süren
Dayatmayla karşılaşırız.
Sanki doğan çocuğa
İşte hayat bu,
Senin kaderin bu
Der gibiyizdir.
Her toplumun
Kendine göre
Atalarından aktardığı
İnsan yaşamına ait
Örflerinden oluşan
Dayatmaların farklılıkları
Bunların bir kader olmadığını
İnsan hayatının bir parçası
Hiç mi hiç olmadığını gösterir
Ama atalar kültürü
Bütün bunları her toplumda
Kendi çocuklarına sanki
İşte hayat bu der gibi
Sunarak, çocuklarının hayatını
Doğumundan itibaren dayatırlar
Bu tür dayatmalarda
Doğru şeyler olsa da
Yanlışları da insanların
Hayatlarını karartmaktadır
Ve bunları toplumun yaşlıları
Ve üzerinden çıkar sağlayanları
Asla tartıştırmaz, sorgulattırmaz
Çünkü aile ve toplum içindeki
Güçleri, bunlar üzerine dayanır

Dayatılanlar bilim ve
Kültürden kaynaklanıyorsa
Mufazakar bir akademisyen
Çevresi ve kuruluşları oluşur
Bir müddet sonra üretilen
Üretilmiş olan bilgi ve kültürün
Her şeyi çözdüğüne inanılır
Aksine üretilecek ve söylenecek
Tüm kültürler, bilimsel bulgulara
Şüpheyle bakılarak ret edilir
Tarihlerde bilgi/kültür devrimleri
Büyük sancılar sonucunda
Güçlü kavgalar sonucunda
İnsanlığın önüne gelmişlerdir
Zaman içinde gördüğüm
Birçok bilimsel tartışmalar
Geçmişte bilim adamlarına
Karşı kurulmuş mahkemeleri
Bana acı bir şekilde hatırlatır
Mevcut bilgi ve kültürden
Çıkar sağlayan kişi ve kurumlar
Sanki, öğrettikleri ve
Üzerinde durdukları
Bilgi ve kültürler
Eleştiriliyor/sorgunalıyorsa
Veya karşı görüşler ortaya
Konarak ileri sürülüyorsa
Sanki mevcut benliklerine
Dinamit konmuşlar gibi
Reaksiyon göstermektedirler
Sanki varlıklarının yaşamı
Doğruda/yanlışta olsa
Mevcut bilgi ve kültürü
Savunmaktan geliyormuş gibi
Bütün hınçlarıyla karşı tarafı
Susturmaya çalışarak
Mevcudu dayatma aracı
Olarak kullanılırlar...
Aslında işin temelinde yatan
Gerçeği arayıp bulmak değil
Mevcudun yasallaştırılmasından
İbaret olduğu anlaşılmaktadır
Mevcudun yasallaştırılması ise
Korkunç bir dayatma arcıdır

Tanrı insana,
Her şeyden önce
La.. Hayır, yok, demeyi
Önermekte, emretmektedir
Özgür olarak yaratılan insana
Hiçbir şekilde dayatma
Kabul etmemesi gerektiği
Önerilmekte, emredilmektedir
Sözünü ettiğimiz bütün dayatmalar
İnsanların, insanlara yaptığı
İnsan/insanlık özüne aykırı
Kula/kullara kulluğu esas alan
Dayatmalar olarak karşımıza
Bütün acımasızlığa çıktığından
Tanrı, La ile başlayan dininde
Kula/kullara kulluğu ta başından
Yani insana/insanlara köleliği
Ta.. Başından ret etmemizi
Din olarak önermekte ve
Hidayet olarak saymaktadır.

Tanrıya inanan olarak
Tanrının yarattıklarını
Seven ve sayan olarak

La… Hayır diyorum
Ne kendi üzerimde
İnsan/insanlardan gelen
Hiçbir dayatmayı kabul
Etmeyeceğime...

Ne de başkalarına
Kendi bilgilerimi
Kendi düşüncelerimi
İnsan ve insanlara
Dayatma aracı olarak
Asla kullanmayacağıma

Tanrım ve insanlık adına
İnsanlığım ve onurum adına
Tüm bilgilerim ve bilincimle
Söz veriyorum ve özgürlüğümü
Ve özgürlüğünüzü ilan ediyorum…

...Ve her türlü dayatmaya baş kaldırı...İnsan onurunun ve varlığının direnişi...Tebrikler usta...

Dikkatle okunması gerek
diye düşündüm her bir dizeyi.
Öğüt verir nitelikte.
Teşekkürler, tebriklerimle.

çok haklısınız..doğduğumuz anda başlıyor..çevre aile ...yaradılışımıza ters olan şeyleri zorla kabul ettirmeye çalışan zihniyete karşı özellikle küçük yaşlarda susuyoruz..bu susma devam ettiği müddetçe dayatma sürüyor..teşekkürler öğretici şiiriniz için..saygılar efendim...

La.. diyor şair. Red ediyor (haktan) gayrısını..!! O kadar.!

La ilahe illallah diyen birinin hümanizm anlayışı elbette 'Sığ hümanizm' den farklıdır. Bu notu düşmek zorunda hissettim kendimi.