14 yaşında idim.
Babaannemin şekerlerinden alabilmek için hergün yanına gider saatlerce Kuran-ı kerim okurdum çok beğenirdi.
Bazen güler ve sözümü balla kesip kaf değil gaf derdi.
Çocukluk işte bir türlü öğrenememiştim.
1 sene sonra kanser hastalığına yakalanmış ve geç teşhis olduğu için yapılıcak çok fazla birşey olmadığını söyledi doktorlar.
Tükendi sanki ben okurken sadece gaf diyebiliyodu artık.
Zamanla hastalık ilerledi ve yataktan kalkamaz hale geldi.
Saçları dökülmüştü.
Bazen ateşi çıkıyordu.
Ona bişey olur diye çok korkuyordum.
Onu saatlerce rahatsız etmek istemiyordum ve sadece ziyaretine gidiyordum artık.
Nasılsın babaanne diye sorduğumda,
Gözleri dolar ve ağrılarım var oğlum derdi sadece.
Aradan aylar geçti
Yanına gittim ve;
-Babanne bana kuran-ı kerimi okumayı tekrar öğretirmisin dedim.
-Sen çok güzel okurdun bir tek yalnışın olmazdı dedi.
-Biliyorum diyebildim sadece.
Kalktı ve Kuran-ı Kerimi aldı eline
-Oku. dedi
Utancımdan kıpkırmızı olmuştum biraz göz gezdirmeliyim dedim.
Güçlüklede olsa kelimeleri heceledi ve sert bakışlarla unutmuşsun dedi.
Bir gece ateşi çıktı.
Ambulans geldi ve hastaneye kaldırdılar.
Anladım onu benden alıp götürüyorlardı.
Bu gidiş çok farklıydı.
Dayanamadı..
7.20 de yumdu hayata gözlerini.
O Kuran-ı kerim kaldı geriye.
Bir ayeti kerimede buyuruyor ki
Kullu nefsin zâikatul mevti summe ileynâ turceûn(turceûne) .
Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz./ ANKEBÛT Suresi 57.ayet
Muhsin Ahmet ÖzelKayıt Tarihi : 4.12.2011 05:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!