DAVETSİZ MİSAFİR
Hani vardır ya, bir gün ansızın kapı çalınır!
Siz “Kim o? ” dersiniz!
Ses vermez kapıdaki yabancı!
Sessizce aralarsınız kapıyı,
Alıp çocukluğunuzu götürür,
Siz farkında olmadan!
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Davetsiz Misafir
DAVETSİZ MİSAFİR
Hani vardır ya, bir gün ansızın kapı çalınır!
Siz “Kim o? ” dersiniz!
Ses vermez kapıdaki yabancı!
Sessizce aralarsınız kapıyı,
Alıp çocukluğunuzu götürür,
Siz farkında olmadan!
Aradan göz açıp kapayana kadar,
Yine kapı çalınır!
“Siz kim o? ” dersiniz!
Yine ses vermez kapıda duran yabancı!
Bu kez gençliğinizi almaya gelmiştir!
Bu kez, önceki gibi çocuk değilsiniz!
Vermek istemezsiniz,
Bebekliğinizi, çocukluğunuzu verdiğiniz gibi!
Gençlik verilir mi ki?
Kapıda duran yabancının torbasına,
Atacağınız herhangi bir sadaka değil ki!
Kapıda duran yabancıyla saç baş olursunuz!
O almak ister gençliğinizi,
Siz vermek istemezsiniz!
Yolduğu her saç telinize yıldızlar düşürür!
Yüzünüze attığı her tırnak izlerinden,
Derin çizgiler belirir!
Elinize bir baston bileti sıkıştırıp gider!
Ve çaresiz düşersiniz bırakılan bastonun üstüne!
Yaşlılıkta zaman hızla akıp gitmez,
Siz bastonu, baston sizi taşımaktan yorulur!
Bu kez kulağınız kapıda bekler olursunuz,
Kapınızı çalacak misafiri!
Son kez kapı kırılırcasına çalınır!
Hem de ne deli, ne acı çalınır!
Kim o demeye kalmadan,
Vurur kapıyı girer içeri!
Üstünüze bir kara duman gibi bürünür!
Bu kez sizi çocukluğunuzla, gençliğinizle,
İhtiyarlığınızla almaya gelmiştir yabancı!
Alem acele alıp götürmek ister sizi!
Arkanızda kalanlara bir not,
Bırakacak zamanı vermez size!
Yok, zaman süresi!
Tek zaman süresi kelimeyi şahadet,
Oda amelin belirlediği zaman süresi!
Alıp götürür sizi davetsiz misafir!
Arkasından bakıp,
Ben ne zaman doğdum?
Ne zaman verdim bebekliğimi?
Ne çabuk geçti çocukluğum?
Ne çabuk geçti gençliğim?
Ne çabuk söndü ömür mumlarım?
Giden gitmiştir!
Hem bu kez daha kalabalık, gidersiniz!
Bir elinizden tutar bebekliğiniz,
Bir elinizden çocukluğunuz,
Ensenizden gençliğiniz,
Omzunuzdan yaşlılığınız!
Arkanızdan, başkalarına bıraktığınız bastonunuza,
Bakanlar yine ibret almaz,
Yine zamanı iyi ağırlamayı bilmezler!
Ama çaresiz vakti gelince onlarda baston alırlar,
Yine bir başka panikle,
Yine bir başka beklenmeyen habersiz misafirle…
2007 Dilek FIRAT
Dilek Fırat
...hayat serüveninin siyah-beyaz resmi..
,,,,,tebrikler...
TEBRİKLERİMLE SELAM VE DUA DİLEK HANIM.
Yaşamı, birkaç perdelik tiyatro oyunu olarak ele alan, ama sonunda mutlaka biteceği gerçeğini yüze vuran çok güzel bir çalışma. Tebrik ederim. Saygılarımla.
Güzel ve bir o kadar da anlamlı bir çalışma... Kutlarım sizi... Lezetli olmuş... Yüreğine sağlık.
Evet hayat bir yolculuktur.Bu yolculuğun yolcusu ise biziz.Çok güzel tasvir etmişsiniz.yüreğinize sağlık.Ancak çok ta davetsiz değil bence o misafir ,Eğer kulaklarımızı yapılan bunca çağrılara rağmen tıkamaz ve açarsak kulak verirsek işte o zaman üstadın dediği gibi -Odem ki,perdeler kalkar perdeler iner,Azrail'e hoşgeldin diyebilmektir hüner. selam ve dua ile
Sayın Fırat anlamlı ve etkileyici bir çalışma Gönülpınarımdan tam puanımla Kutlarım Saygılar...
Sayın FIRAT kutlarım harika bir diziliş içinizden gelen sesi dinleyerek yürekten yazılan bir çalışma.Gençlik bir gün zayi olacak ihtiyarlık gelecektir elbet, güzel bir risale deyimiyle 'İHTİYARLARIN KAMBURLARI OLMASA DÜNYANIN TÜM YÜKÜ SIRTIMIZDA OLURDU' İfadesi her şeye açıklık getirmiştir.Esen kalın.Saygılar
Anlatım ve yaşam süreci değerlendirmesi çok güzel ...
O kapı çalındığı zaman ses gelmezse açmamak ihtimali de yok ki...
Mecburen...
Kutluyorum güzel çalışmanızı Dilek Fırat....
Sevgili Dilek,
Ömrümüzün ilerleyiş profilini çimişsn.
TEBRİK ediyorum.
Selam ve dua ile...
İnsan ömrü hep davetsiz misafirlere gebe ve nasıl gelir nasıl geçer anlamadan son misafirde gelir.Sormadan alır gider.
Yüreğiniz dert görmesin.Sevgiyle kalın...
Bitti! ...
Ceninde bir belirti,
Bir sancı, bir inilti,
Bir nefes,bir esinti,
Hayat başladı bitti.
Şükrü AKTAŞ
Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta