Gayrı geldi, sonbahar gün’leri.
Başlıyor, dostların düğün’leri.
Cepteki para’dır, öğünleri.
Davetsiz gelirsin, davetiye.
Yol’unu bilmeyen, seni arar.
Okuntu el’inde, adres sorar.
Gelseydi diye, bir telaş sarar.
Sıkıntı veriyon, davetiye.
Her tanıdığı, davet edersin.
Uzaktaki, dosta da gidersin.
Tez elden, dağıtılıp bitersin.
Azrail oldun, sen davetiye.
Düğünler, dostlar ile çalınır.
Ama, bir insan, kaça bölünür.
Para bitti, artık cep yolunur.
Beşin birden gelir, davetiye.
Gitmeyince, küsüler tutulur.
Eski dostlar, çabuk unutulur.
Söylenen kahırlar, hep yutulur.
Mide’mizde kalın, davetiye.
Memur maaş’ı, ev’e yetmiyor.
İşçinin el’i, cebe gitmiyor.
Esnaf’ın, hesapları tutmuyor.
Sen de, nereden geldin, davetiye.
Paksoy’um, böyle kahırlı yazma.
Gelen davete, bu kadar kızma.
Gelin, el’iyle de takar yazma.
Haber verdi, sana davetiye.
Kayıt Tarihi : 24.2.2010 20:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!