Üçü de aksi, Üçü de geçimsiz bacılarım,
Mahkeme-i Kübra da, üçünden de davacıyım.
2022
İblis şeytan, Hz. İdris Peygamber
Put heykel, Hz Lut kavmine Rehber.
Karun ateist, Hz Harun Nebi
Calut zalim, Talut kral âlim gibi.
Hak Samet, son Resul Hz. Muhammed
Ömer Adil, Ebu Cehil putperest,
Lanet Yahudi “Yehova” diyor Hakka,
“Tanrının oğlu” der, Hristiyanlar İsa’ya
Son din İslam, Son kitap Kuran-ı Kerim
Türk’ü Halifelikle yüceltti Yavuz Selim.
2022
Çoban uykuda, beş kurt etrafını sarmış
Hak yazdıysa, kurtlar onu bozamazmış.
Zira kader yazısını, hiçbir silgi silemez,
Alınan tedbir bile taktiri değiştiremez.
İşin bahanesini değil, sen çaresini ara,
Bahane her yüreğin derdi, acısız yara.
Öne çıkan önce ene, sonra da çıkarlar
Baktılar ki olmuyor, kör katırla kaçarlar.
2022
Beşikle tabut arası hayat,
Beşikte taze, tabutta bayat
Yolum uzundur nerde azığım?
Bir şahadet bile yeter razıyım
“Daha gencim” dedim Azrail’e,
Gözümün yaşına bakmadı bile.
Ne kurşun geçer, ne kuruşun
Bari incitmese, son vuruşun
2022
Muğla-Datça’ da, sahilde bir akşamüstü,
Yer gök mavi, yeşil çimen toprağın üstü
Rengarenk açmış güller, yediveren çiçeği
Yedi renkli kelebekler, yedi iklim böceği
Hanımeli, limon, iğde, mandalina kokusu.
Site girişinde bekler, cırcırböceği ordusu.
Denizi altın rengine boyar, suda yakamoz.
Yıldızlar kayarak, oynaşır gökyüzü yapboz.
Beyaz nakışla işlenmiş siteler, sahil boyu.
Her sitenin plajı ayrı, kıyıların berrak suyu
Zenginlikte ve şatafatta yarışıyor sakinleri
Karanlığı ışıkla boyar, uzaktan deniz feneri.
Kimi mağrur kimi mütevazı, limanda yatlar
Değişmeyen, zenginlerin yaşadığı hayatlar.
Begonvil, okaliptüs bembeyaza lüks siteler.
Birbirinde ayıran, diken yumağı çelik teller.
Sabah yürüyüşünde genç ihtiyar içtima dalar
Uzaktan liselik, yakından müzelik mandalar
Hepsi marka, ayrı renkte milyonluk jeepleri
Giyim kuşamdan anlarsın dolu dolu cepleri..
2019
Kimi isterse alsın oğlum, varsın kızım
Bir ömür geçmeyecekse onlara nazım.
Var mı tutunacak doğru, sağlam bir dal?
Dallardan eğri ve çürük çıktılar dostlar.
Semer vurur dostum başımı eğdiğimde,
Şahlanır başım, seccadeye değdiğinde.
2022
Biz dünya malının koşarken peşinde,
Azrail de bir ömür bizim peşimizde.
Selam getirir, lef-i mahfuzdan gelenler
Bizi oradan tanır, oradan mı bilirler?
Oysa bu dünyadan ahrete göçenler,
Ne vedalaşır, ne de selam götürürler.
2022
Ölümden daha çok korkar dünya aşığı,
Bir asrı devirse bile dünyada ki yaşı.
Yaşarken aşinadır, saray yavrusu evden
Ölünce kabri de lüks, iki kat mermerden.
2022
Aldanıp yapışma dikenli gül dalına,
Sakın bel bağlama, eşekarısı balına.
Özenle seç alacağın kızı, bilsin yoğu azı.
Açgözlünün karnı doymaz, çoktur nazı.
Düşlerinde değil, düşüncelerinde olsun.
Yoksa çok incinir, daha çok yorulursun,
Yatağına yatanı alma, aklına yatanı al
Göz atanda değil, gözün tutanda kal.
2022
Önümden geçer, dostum dediğim kelebekler,
Kimi yılandı, kimi de akrep geçen o suretler.
Var mıdır tutacak doğru ve sağlam bir dalım?
Dallardan eğri ve çürük çıktı, bütün dostlarım.
Kadının ve erkeğin aynı bezdendir ak kefeni,
Bununla sarılır sarmalanır, namahrem teni
2022
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 30.3.2022 01:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Uğur Musab Şahin](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/03/30/davaciyim-69.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!