(Allah’a hamd, Peygamber’ine salât ve sizlere selam olsun…)
Kardeşler!
Hayat ve onun çetrefilli meseleleri, en girift bilmecelerini gölgede bırakacak kadar onurlu bir davaya sahip çıkma namına sizleri vatan sevmenin ustası olmaya davet ediyorum. Parolamız Allah, vatan ve hürriyettir. Parolamız tam bağımsız demokratik bir Türkiye’dir.
Arkadaşlar!
İhtilalci diyerek bizleri susturmaya çalışan zihniyet elbette ki bizleri baskı altına almaya çalışacaktır. Elbet bizleri yargılayacak ve belki de idama mahkûm edecektir. Onların mahkemelerinde esas yargılanması gereken savaşlardır yıkımlardır, ayrımcılıktır. Bizleri hiçbir kudretin yargılayamayacağı inancı ile huzurunuzdayım. Bağrıma saplanan isyan bayrağını bütün asumana dikmek her dava imanlısı gibi benim de mukaddes vezaifimdir. Devlet adına halka zulmeden, faşizan zihniyeti güden hainlere karşı onurlu bir mücadele için vardım ve var olacağım! Halkı ayrımcılığa sürükleyenlere karşı diyeceğimiz şudur, sizinle mücadelemiz kıyamete dek sürecektir!
Kardeşler!
Bize şerefleri ve kahramanlıklarıyla tarihe geçecek adamlar lazımdır. Bizim ideolojimize aksiyon komutanları lazımdır. Bu şanlı mücadelemizde bezginlik gösterenler ve imanları sarsılanlara müsamaha göstermekten hayâ ederim. Başımıza yıldırım düşse mücadeleden asla vazgeçmek yok! Dağıstan'da Çarın askerleriyle Ahulgo kalesi için savaşan Şeyh Şamil’in davası ne ise bizim davamız da odur! Yassıada’nın tanıklık ettiği zulme karşı duruş ne ise, Çanakkale’de kanlarını dökenlerin davası ne ise bizimkisi de odur! Cuntacılar ile, soysuzlar ile mücadele edenlerin davası ne ise bizimkisi de odur! Nasıl ki, çarın ve fermanının sökmediği hür dağlarda mücadele ettiyse Şamil ve ordusu, biz de gerekirse Allah ve O’nun dini uğruna kimselerin hükmünün geçmediği hür dağlara çıkarız!
Davadaşlar!
Bu mücadelemizde yeneceğiz, yenileceğiz, öleceğiz belki de ama şereflice ölüp, kahramanlıklarımızla tarihe geçeceğiz. Her şeyden evvela çocuklarımıza onurlu bir yaşam ve destansı bir geçmiş bırakmış olacağız. Her şeyin ötesinde bir dava uğruna aramızda kardeşlik duygusu tesis etmiş olacağız. Asla ve kata ayrımcılık yapmadan, bütün ırklara eşit mesafede olacağız. Öldürmeyeceğiz kimseleri. Öleceğiz ve cesetlerin dünyaya refah getirebileceğini bütün aleme haykırmış olacağız. Biz gözümüzü şehirlere değil, bütün bir dünyaya diktik. Eylemlerimizle bütün kentleri kuşatacağız. Dünya üzerine dağılmış bütün dava imanlılarının şiarı bu müesses nizama uymak olmalıdır. Vazifemiz zor ve çetindir. Biliyorum ki yüklendiğimiz mukaddes yük bize uykuyu haram kılacaktır.
Arkadaşlar!
Mücadele edeceğimiz nankör çoktur elbet. Namussuzlardan, darbecilerden, rüşvetçilerden, dış mihraklara köpeklik edenlerden, jakobenlerden, halka yabancılardan, kıblesi Batı’ya ayarlı soysuzlardan, devlete zarar verenlerden, halkı soyan uğursuzlardan, Allah ve Peygamber düşmanlarından hesap soracağız. Devletin içinde yuvalanmış terörden daha beter örgütlerden hesap soracağız. Mukaddesatımıza yabancı bütün herkes düşmanımızdır. Medya, mafya ve siyaset üçgeninin kirli senaryolarını bozacağız. Sağcısı, solcusu ve toplumun bütün renkleriyle beraber, canım ve kanım pahasına başlattığım bu davayı bütün memlekete ulaştırma gayesi adına sizleri vazifeye davet ediyorum. Sistem ile hesabımız henüz kapanmamıştır. Açıkça ilan ediyorum, eksik bıraktıklarımız boynumuzun borcu olsun! Namus bellediğimiz yapacaklarımız da sömürülen bütün halklara armağanımız olsun! Hepinizi en demokrat, en kalbi hissiyatımla selamlar, Allah’a emanet ederim.
Selam ve dua ile.
Serdar SengirKayıt Tarihi : 2.8.2010 11:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serdar Sengir](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/02/dava-manifestosu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!