Daussıla Şiiri - Mesut Tombak

Mesut Tombak
3

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Daussıla

Bilmem kaç asırlık çınarlar onlar.
Almışda sılayı sinegâhına,
Bu yeşil şadırvan, bu çarşı cami
Küçücük dükkânlar güleç esnaflar.
Maziden kol atmış geliyor gibi,
Bir serin rüyada uyuyor gibi.

Hep böyle anarım memleketi ben.
Sonbahar ufukta, ufka çökerken.
Bir yağmur savrulur, bir rüzgâr eser.
Erguvan yapraklar yere düşerken.
Bir hüzün gönlümden sızlar ve geçer,
Gönlümden bir hüzün sızlar ve geçer.

Hep böyle anarım memleketi ben.
Hayaller ard arda katmerlenirken,
Bir bayram sabahı abdest alırdık.
Yanımda babam var ardımda dedem,
Sabahın ayazı henüz geçmeden,
Ayazda bir güzel abdest alırdık.
Ürperen tenimden sular damlarken,
Üşüyen dişlerim takırdar bir bir.
Isıtır içimi Cemal hocanın,
Mihrapta aldığı sıcacık tekbir,
Bir tekbir içimi ısıtır gider.

Aradan bu kadar seneler geçti.
Eskiler silindi, kayboldu bir bir.
Ne kaldı geriye bir kayda değer?
Bir puslu hatıra akar maziden.
Yaşamak bir sıra savmakmış meğer,
Yaşamak bir sıra savmakmış meğer.

Aradan bu kadar seneler geçti,
Geçende nasılsa uğradım biyol.
Bir şaştım, şaşırdım, döndü de tersim,
Tarihe karışmış bizim eski yol.
Yerinden yol geçmiş koca çınarın,
Çarşı uryan kalmış, mahçupdu sanki,
Başımın üstünde gökkubbe bomboş.
Hani ölmüş kasabanın eski sahibi,
Ne tuğrası kalmış ne de künyesi.

Mesut Tombak
Kayıt Tarihi : 3.5.2010 23:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mesut Tombak