BİR HİKÂYE-İ AŞK
4
Aşk sayrılığının
Güzellik iksiriyim
Hüsnü yar etmedim aşka
Çevirdim bir dolap ki ne dolap
Başka bambaşka
Olsaydım onun yerinde ben
Olabilseydim keşke
Aşkın bela diyarında mihnet kalesinde mahpusluğunun hikâyesidir:
Aşk yaşamıştı bela diyarında
Doğar doğmaz açmıştı gözünü bu dünyada
Kurtulamamıştı bir gün olsun başı bela vü mihnetten
Zavallı büyüdü yalnız/
Sabretti durdu yalnız
Göğüs gerdi karşı koydu
Gün geldi yıkıldı kaldı
Gün geldi yeniden koyuldum işe
Girmişti bu kez zorlu bir işe
Aşkın düş görmesini beyan eder:
Alevden şimşekler çakarak gözlerinde
Beklemekteydi beklemekten
Canı çıkmıştı yorulmuştu
Sırt üstü kurulmuştu
Attı bacaklarını suya
Yattı derin bir uykuya
Aşk heybesi omzunda ine çıka
Yağmur kar dolu tipi. Bata çıka
Batak düz toprak dağ taş
Yürü git arkadaş yürü git
Diye diye
Kendi kendine bir bu diyardan
Kaçmak hevesiyle. Bir de
Ne olursa olsun artık diye
Bir merak saikiyle gidiyordu bela vadisinde
Başına geleceklerden haberi yoktu
Bir an ne oldu nasıl oldu
Bir duman bir duman bir duman
Kapladı
ortalığı
Tam kente gireceği zaman
Kayıt Tarihi : 25.3.2011 23:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!