Köylüler “Daş Memed” derler: bir gönül ehli, çoban kişi... Değneğini duvara dayadı, oturdu. Hal hatır sorduktan sonra; iki eliyle tuttuğu ve kırıntıları asla dökülmesin diye titrediği bir ekmek parçasını ağzına götürüyormuş gibi iki elini ağzına doğru götürdü. Kimseler duymasın diye yavaş yavaş, bir rüyaya dalar gibi anlatmaya başladı:
Çocukluğunda fırında çalıştığı ve fırında uyuduğu günlerde sabah namazına sevinçle koştuğunu, Toroslar’ın zirvelerinde koyun güttüğünü, Afgan Mücahitleri’nin kuşatıldığını duyduğunda iki gece dua ettiğini, ağladığına kadar anlattı. Sonra, bir nurlu gecede; bir sadık rüyada gördüğü Hz. İbrahim’i... Toroslar’ın zirvelerinde, elini uzatsa tutacağını sandığı gökyüzünün ötelerini..
Daş Memed, bir Avşar Çobanı; belli..
Sağ omzunu Toroslar’a yaslamış..
Bir rüya sonrası, gözleri nemli
Bitti zannettiği, ömrü başlamış! ..
“Ağam” diyor:”.. Dar parkeli bir yoldu.
Parke taşlar, ince sıra döşeli..
Ağır adımlarla bir nur yumağı
Süzülüp kayboldu.. ufuk, neşeli! .
Heybet mi, korku mu, umut.. neşe mi?
Hepsi birbirinin içinde gibi..
Yüreğim çırpınıp savrulup gitti.
Bir hayal atlının izinde gibi..
Bakmak ne kelime? .. gözler kamaşır!
Sonra edep, haya, ümit yarışır!
Göz ucuyla baktım, bir nur tebessüm.
Dişler.. tarifine yıldız yakışır!
Alnında aynayla, aynaya bakan
Kişinin sureti, ömrümdü.. geçti!
Aynada ki ayna, gördüğüm rüya...
Sırrı anlatılmaz bir gündü geçti! ..”
Daş Memed, bir Avşar Çobanı; belli..
Sağ omzunu Toroslar’a yaslamış..
Bir rüya sonrası, gözleri nemli
Bitti zannettiği, ömrü başlamış! ..
Kayıt Tarihi : 9.10.2005 13:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)