bayramlık çocuklar kadar şen
hafakan yaşıyor ihtiyarlar
bir bayram sabahı düşkünler evinde
ısındı duvar
ısındı eşyâlar
çok şükür
yüzleri kalpleri gülüyor
ve zaman ilerliyor
burkuldukça burkuluyor şeffaf aynalar
aynalarda gözler
gözlerde acı kahkahalar
duvarlar soğuyor
buz kesiyor eşyâlar
sözde bugün bayram düşkünler evinde
giyilmiş en şık elbiseler ayakkabılar
kadim genlerinden bir âşinâ arıyorlar
âh ne zor gelmeyeni beklemek
sabırla
metânetle
ölmemek
bu bayram da yok gelen
her saniyenin ardından
sıkışıyor gam dağlı yürekler
dağılıyor saatin çelik zembereği
vakit
bilekte obruk
bilekte kaynaç
bilekte girdap
safir kristal mika camlar da hicap
çatlıyor
sokuyor kendini akrep
yelkovan kuşu kül oluyor
derinleşiyor sığlaşıyor soluk
kaynadıkça kaynıyor
kanlandıkça kanlanıyor iç âlem
aksi gözlere vuruyor
kırılıyor damar damar ansızın vay hattı
eziyor gülleri boşalmış mâtem atı
yaşlı gözler bir âşinâ arıyor bıkmıyor
akşam oluyor
bu bayram da yok gelen
siliyor yaşlı gözleri rengârenk mendiller
uğramıyor müebbet elleri öpmeye kimsecikler
bu bayram da yok gelen
ağlıyor ezgin hezimet bahçelerde
ihtiyar
yorgun
solgun
kırgın
ölü bebekler
bahar kokulu ölü çiçekler
08 Mart 2001
(2002 gittin şiir kitabından)
Kayıt Tarihi : 21.4.2018 23:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!