Açmazıdır muhbirin, İhbar şerefsizliği
Acımışızdır yıllar yılı
Gammazın,
kimliksiz ve kişiliksiz
kaş altından bakışlarına.
ihbara kapalı kapılarda konaklayarak
yaşam boyu.
İtiraflara kaya kesildik falakalardan
Alışamadık ihanetlere bir türlü.
Şimdi bunca yılı yadsıyarak
Adımızı ve andımızı karalayarak
İhbar ediyorum kendimizi!
Kazandınız,
İşkencelerde çözemediğiniz
bir buz dağı daha koptu
demirin tunca durduğu ömürlerden.
Sabaha karşı değil,
Tam da akşamın şafağında.
Tanklarla, coplarla,
Silahlı külahlı değil…
Gazete puntolarında
kitap paragraflarında
ve ameliyat odalarında
ve de üniversite kürsülerinde.
Kalem,kâğıt ve neşterle,
Darbe yapacaktık.
Biz az hin değildik hani,
Sağcısı,solcusu,yolcusu
hocası yazarı doktoru
sosyalisti faşisti bir olduk
ulusalcılık diye bir yol tutturduk
birbirimizin ceplerine bomba doldurduk.
Ya Sivas’ta yaktık kendi kardeşlerimizi,
ya kitabevinde kurşunladık
bizimle aynı dinden değil diye
ya papaz vurduk –devletle-
ya da Danıştay kurşunlayıp,
kendi gazetemizi bombaladık hiddetle.
Hatta Hrant’ı göz göre göre
Sokak ortasında,
Bu ülkenin birliğinden yana olduğu için
Emperyalist oyuna çomak sokmak suçundan
Mıhladık bir sabahın orta yerine.
Biliyoruz
el pençe temennayla
Habur’lar yaratmak varken
Halt ettik.
Dövüştük ve büyük günah işledik
Hele ki,
Hiç affedilmezi vardı çetenin,
yoksul Kürt çocuklarını
koparıp alıyordu
karanlığın pençelerinden.
Kemoterapiden alıp sorguladık
“öldü” de kurtuldu elimizden.
Söndürülemeyen ışığı
pes ettirilmez ve bükülmezi
koca çınar
“öldü de” kurtuldu zulmümüzden.
“Pencere” böylece kapandı,
kepenkler inmeden.
sözü bükülmez aşığı
keskin kalemşörleri
ressamı, çizeri, heykeltıraşı,
ve ozanı
vatana ahde vefanın,
sıralarını bekliyorlar
alaca karanlıktaki alınışlarına
derdest edilip tutuklanışlarına.
İtiraf ediyorum,
Pisliklerinizi örtmek için
Gasp etmeseydiniz özgürlükleri,
sadakayla onursuzlaştırmasaydınız halkımızı,
işsizler ordusu yaratmasaydınız,
çiftçiliği tasfiye,
hayvancılığı perişan etmeseydiniz
darbe yapacaktık!
Hem de öküz vuruşlarıyla.
Sabaha karşı değil,
Tam da gün batımının şafağında.
Aldık içeriye” vatan sevmenin” elebaşlarını,
doldurduk Silivri’ye.
Klasör çuvalları yarattık hacıyatmazlardan,
Akmaz kokmazlardan suçlar ürettik,
ekleyerek çıkararak,
kopyala yapıştır belgeler,
taze silahlar, çiçeği burnunda bombalar
ve buğusu üstünde
ıslak sahtekârlıklarla.
Yetmez mi bu kadar itiraf?
Daha azıyla çok işler başardınız
kısa zamanda.
Bunlarla idare edin biraz!
Çamura battığınızda arayın bizi,
kiralıktır satılmışlarımız,gizli tanıklarımız
ve her zaman emrinize amadedir.
Sıkıştı mı kıçlarınız,
ya da örtmek gerekiyorsa
ihanet operasyonlarınızı,
haber verin,
Ne güne duruyoruz biz.
Darbe yapamasak da,
gün ortası yaptık deriz!
Kayıt Tarihi : 22.3.2011 14:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cihat Şerbetçioğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/03/22/darbe-yapacaktik.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!