Sokaklar gökyüzü insin diyedir aşağı
Çocuklar oynasın diye
Sokaklar pencereler baksın diyedir birbirine
Dertleşsin diye
Önce yüzüyle eskir evler
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
'
Hayal
Hayal
bir evimiz olacak
deniz kenarında
fundalıklar arasında
küçücük
bahçemiz olacak ormanlar
kocaman
güneş
gündüzleri
geceleri ay
ışığımız olacak
ışıl ışıl
taç yapacağım sana
kır çiçeklerinden
defne dalından da bana
kral-kraliçe olacağız
yalnız başımıza
ve
hükmedeceğiz AŞKIMIZA.
Ankara - 1967
Hasan Buldu'
Bütün evler kutsaldır. Oteller ise,kutsal olmayan, zoraki meskenlerdir. Yukarıdaki şiirim de iki aşığın özlediği küçük bir ev.
Şaireyi kutlarım.
sevgili Aysun Demirtaş hocaya katılmamak mümkün değil..
çok dar açıdan kasvetli bir bakış açısıyla yazmış Gonca hanım..
mırıl mırıl,şırıl şırıl sevgiler açısından bakıldığında evin modeli bile değişiyor..değil otel olmak..
tüm evcimenler için işte güzel bir şiir..
BEYAZ EV
Gözlerimin önünde hep aynı beyaz ev.
Her dağ yamacına kurduğum,
Beliren her su kenarında,
Pembe damlı, yeşil pancurlu, balkonlu,
Balkonuna tırmanan sarmaşık.
Gece, pencerelerinden sızacak ışık,
Kışın tütecek bacası.
Kapıyı ittiğinde çalacak bir çıngırak.
-Duyuyorum o sesi şimdiden, berrak-
Geçeceğim yol, çıkacağım üç basamak,
Ellerinden sıyırıp atacağım eldiven,
Her halin, gülüşün, kokun, bütün ruhunla sen!
Ah, bütün bir ömür bırakmayacağım el,
Okşayacağım saç, dinleyeceğim ses,
Bakmakla doymayacağım yüz...
Açık pancurlardan o gün dolacak gündüz,
O günkü hava,
Bir kapıyı açman, dolaşman sofada.
Şaşıracağım: Böyle gezinen kim?
-Evim! Evim!.. Ellerimle asacağım
Camlarına perdelerini.
Yatak odasında düsüneceğiz bir an
İki kişilik karyolanın yerini...
Yatak odamız, yemek odası, kiler
Raflarında ellerinle yapılmış reçeller.
Karşı karşıya oturacağımız sofra,
Sürahide ışıldayan su,
Yazın, rüzgâra koyacağımız testi;
Senin yatacağın öğle uykusu...
Sararacak bir yandan çardaktaki üzümler,
Kâh esecek rüzgâr, kâh dinleyeceğiz yağmuru,
Kâh karlarla bembeyaz kesilecek çimenler.
Hep geçireceğiz içimizden:
Hayat beraber, ölüm beraber...
Şu göklerin altında,
Olacağız o kadar bahtiyar
Ki çıkıp mezarlarından annemiz, babamız da,
Beyaz evimize yerleşecekler,
Uzun kış geceleri onlar da aramızda
Göz göze bakışacak, mangalı eşecekler..
ZİYA OSMAN SABA
Sıkıldım diyor 'dört duvar arası oda olmaktan'
kaidesiz bir heykel gibi kalmak kaldı bana geçtiğim onca coğrafyadan..
şimdi yok yüzü o eskiyen evlerine benzeyen insanlar
yok sanat müziği dimağımızda yok rutubet
kanıyor gök, kanıyor sokak yükseldikçe betonlar gudubet gudubet:)
( ne çok neşelendim, şimdi bir Gülden Karaböcek olsa ve ferahlatsa içimizi...ve metanetli bir babaanne anlatsa bize hikayemizi..)
saygıyla
namık cem
ev var evcik var.. kira köşesin de.. her ay zebellah gibi bir evsahibi.. oğlum alamanyadan gelecek.. pardon kızım boşandı da kocası eve gönderdi size zahmet boşaltabilirmisiniz?.. bizim üst katta yer yoktuda.. diyor yahut..kirayı artırma kendini sokakta bil.. bana bak burası namuslu insanların muhit hareketlerine tikkat et.. felen şeklinde babalanıyor.. sen inat edersen mahalle zırzobuna cam çerçeveyi indirtiyor.. arabanın tekerine pıçak sokuyor ise.. o evde uzun boylu kalmanın pek matah olduğu kanısı taşımıyorum.. insanın kendi evi gibi yok.. ahanda dünaan bekar odalar diye yazdığımda da belirttim.. zemin ıslak duvar dökük kira fahiş.. kenef dışarda.. iktidarı elde tutanlar.. tepesine göçürün bu barakaları.. eş dost müteahit arkadaşları dünyalığını dersin diye.. bina bırakmamış hoş buna da şükür ama.. tosbağ olsam diyorum.. evim evim güzel evim.. sırtımda ben nereye o oraya.. bayanlar şanslı vosvos onlara yakışıyo.. erkekin gözü dışarda.. o ev ev dolaşma telaşında.. ama kadın da eve yakışıyor doğrusu.. her iş ellerinden geliyor.. dikiş nakış çocuk bakım yemek.. arada şiir.. en az mantıya gösterdiği özeni göstermiş.. şaire.. daha ne.. insan da duygu açığa çıkarıp.. köy evlerini.. doğduğu büyüdüğü evini akla getiriyor.. daha ne.. yürekten bi alkış..
çok güzeldi tebrikler
Daralmadım .Güzel şiir.
Evdeniz
ellerimi soksam denize karşıyım
ellerim balıklar içinde balık...
toplar koyarım maviyi evimin içine
şimdi evim mavi deniz
balıklar misafirim olmuş...
(T.Atay)
şairi kutlyarak,naçizane...
Bir de gönül evi var.Kalbin dışı sırlanırsa kişi sadece kendini görür.En büyük daralma gönül kapısının kilitli olmasıdır.Şairi tebrik ediyorum.
Bir kızılderili atasözü şöyle der;
‘’Yola nedensiz çıkılır.Doğduğunda çıkılır.Bittiği yer öldüğün yerdir.’’
Yaşam bir yolculuktur.Dış dünya ile iletişimi zayıf olan ya da olmayan insan asosyalleşir ve kendi eliyle kendi yaşama alanını daraltır.Yaşarken mekan değiştirmek, şairin tabiriyle otelleri terketmek kolaydır. Ölüm ise zor bir muammadır.Diyor gibi geldi bana şiir.
Oldukça başarılı ve güzel bir şiir.
Şaire ve okurlara saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta