Ey talip;
"söz verip, sözünde durmayan yalancı,
işi ya da aşkı bittiğinde unutan vefasız,
boğulurken zikrettiğini karada bırakan nankör,
her şeyi bildiğini herkese açıklayan sırdaş,
küçük, varlık olarak tek nokta,
rezil, fiziksel olarak hep virgül,
rüsvay, kimyasal olarak,
gücü kendisine dahi yetemeyen aciz,
dev aynasında!
düşünmeye yoksun filozof,
sev'iye yoksul aşık,
daha etkili zalim, Firavun'dan,
tam yetkili şeytandan,
Samiri'den de şerik,
gibi hissediyorum,,
,mancınıktan atıldığımda,
''ateşe doğru uçarken, pervasız
bir çift gökgözde şecaat arayan
İbrahim gibi halim selim
kardeşim Harun gibi,'
',,saçını ve sakalını çekiştirdiğim için beni affet
küpeni ve boncuğunu alet ettiğimi de ,,'
düştüğümde yandığımı,,
bir kısrak, bir yeşil, bir kadın, yani biraz gerçek
ve bir müzik,
bir sükunet
içimizin porselen yanını gıdıklayan
cilalı bir ruh,
üfüren, su serpen biraz gerçek,
en başından başlasın, ta başımdan
saçlarımı keserken fışkırsın başımdan lav gibi
aşk
tüm burçların, tüm gönlerin başından
bir çığlıkla gelirdi ya, ta başından dalgalanarak
tortusu eteklerime dökülsün,
yankın daha anlamlı olsun diye
yangın daha coşkulu,
medeniyetiyin ucu bucağı yok ya
metanetsiz omuzlarıma yaslanmaktan usandım, yoruldum
yine de, azıcık da olsa kalmışsam al
küllerim tututşmaya başladı netekim
hissediyorum
hâlâ,
kendi yağlı urganına tutunan cellat gibi.
Kayıt Tarihi : 14.12.2021 03:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ölü.

Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim.
TÜM YORUMLAR (1)