Dar Ağacı Şiiri - Xelil Sılheddin Bedirxani

Xelil Sılheddin Bedirxani
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Dar Ağacı

I.

Bu ağacı kim kesti
Bu kalası kim biçti
Bu dar ağacını kim dikti
Bu urganı kim çekti

Çingene mi!
Lanetlemeyin onu ne olur
Suçlu
Bizim dil 'siz' liğimiz

II.

O ağaç var ya
Kardeşimin elindeki kalemdi
O ağaç var ya
Okul sıralarından koparılıp
Düşlerimizin orta yerine dikildi

Uçun martılar uçun
Bu dar'a kanmayın
Kanatlarınız asılmadan
Boynunuz vurulmadan
Uçun martılar uçun

Bilmez misiniz ki
Yavrusunu yemiş
Bir dev var tepemizde
Yenmiş'lerin
Asılmışların hangi birini
Anlatayım ki size...

III.

Hangi yarin yüreğinden resimler çalıp asmadılar ki
Hangi çocuğun salıncak ipini kesip urgan yapmadılar ki
Hangi ırmağın boynunu kemetlerde kırmadılar ki
Hangi şehrin yüzünü sehpalarla kirletmediler ki

Şu asırların eteğine
Türküler astılar
Abdallar
Pir Sultanlar astılar
Söyleyin
İsyanda biten
Hangi S U kurudu ki...

Kanadı kırık kuşlar
Uçar hala Diyarbekir üstünde
Diyarbekir ki
Dizi dizi asılmışların
Said'in
Seyid'in
Pir'in mezarı

Eğer iyi yaşaması içinse bu halkın
Çıldırtan bir mutlulukla
Giderim DAR ağacına
Bırakın Bütün öfkeleri de ben takarım boynuma

Hem
Hangi kavga tavında durmuş ki
insan kavgayla doğmuş!
ANA'ların göğsüne sancılar salıp
Bir dolu acıyla atılmış yaşama
Bilemediniz mi...

Çiçek rüzgârla didişir
Tohum toprakla vuruşur
ekmek bıçakla bölünür
Kayalar dalgalarca dövülür
Ve insan kendi kanına
En gri kavgaları döllemiştir
Döktüğünüz bütün kanlar
Toprakla çiftleşmekte şimdi
Hayat olacak
Can olacak
Karşınıza çıkacaz
yeter çingene yeter
Gel
Patlatma öfkemizin yüreğini

IV.

Sinop Hanı'nda ateşler yalazlanır
Zamanın omuzuna türküler yaslanıyor
İdamlıklar
Son mektubunu umutla aşkla yazıyor
Kirletmesin diye rüzgâra salıyor

Hüseyin'in gözleri
Anasının avuçlarında
Çarşı çarşı dolanıyor
Yusuf'un yüreği
Bizim mahallede
Her sabah kapıları çalıp
Boykot boykot örgüleniyor

Erdal gözlü çocuklar
Gökten yıldızları çalıp
En kızgın
Barikatlarda buluşuyor

Yine kâğıtlara yeni tezler dökülüyor
Yine kapı altlarına
Avuç avuç bildiriler bırakılıyor
Asmışsınız da neye yarar
Sinelerimizde hep Denizler koşuyor

V.

Derim ki
Sabrın göğsüne
Acılarımızı ekelim
Denizler filizlensin
Gidenler yeşersin

Eğer birileri yaşayacaksa
Kuru bir yaprak gibi
Kayaların avuçlarına çarparım kendimi
Geceler boyu
boynumu Giyotin'lerde tutup
Tekmil şafaklarımı
Kılıçların gizliliğine koşturabilirim

VI.

Biliyorum ki
Yağmurlara salınmış
Kirpiklere esilmiş
Hiç bir
Düş Asılamaz.

Biliyorum ki
DAR'a çekilen bedenim
Bir köprü olacak
Kana bulanan iki nehir
Altımdan akacak
Acı çeken bir yakam
Öbürüne kin duyacak
Asırlar boyu iki göz

Birbirini kıracak.

İşte boynum
İşte Saidi gözlerim
Bütün asılmışlardan
Utanmadıysanız
Beni de asın...

Ekilmiş topraklar
Ben-siz
Kokmayacak
İ n a n ı n...

VII.

Ama bilin ki
Bu suskun göz
Bu sevgiyi bilmiş yürek
Hayat kadar ağır
Asarsanız
Dar'ınız kırılır
Ben insanım çünkü
Bu dünyadanın çatısı yani

Son sözümü sordunuz
Gümüş saçlı bütün çocuklar için
Bir avuç yaşam
Bir avuç kardeşlik
İstiyorum...

Xelil Sılheddin Bedirxani

Xelil Sılheddin Bedirxani
Kayıt Tarihi : 6.8.2010 02:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Xelil Sılheddin Bedirxani