Dandik Büfe… Şiiri - Mustafa Yılmaz 4

Ve Ben

Sende hata yaptım
küçüğüm,
seni seviyorum dedim…
Son hatamdı bu…
Sevgiye karşı…

Gözlerine bakmaktı ilk hatam,
İçime seni almaktı son…
Gülleri, menekşeleri derlememdin
Sen…

Okuduğum ilk kitaptı içinde kaybolduğum.

Denize ayak basmamdı,
alevlerle adını yazmaktı son…

Yakıyorum kendimi,
yanıyorum ben…
Yokluğunda kaybolduğum,
bir şehirdeydi son adımım…

Bir çare değil şimdi yaşamım,
bir aymazlık, bir boş vermişlik,
şimdi yaşayıp baktığım…

unutmak, unutulmak şimdi,
son düşündüğüm…
TAM ZAMANI YA…

Kırkikindi çiçekleri’ni rüzgâr okşuyor,
bana ne şimdi, bu esintiden,
sende hata yaptım küçüğüm,
SENİ ÇOK, ÇOK SEVİYORUM DEDİM,
ARTIK HATA YAPMAK İSTEMİYORUM…

Elimi cebime atıp,
dolaşmak istiyorum başı boş,
kır kahvesinde bir çay içmek istiyorum,
yorgun yüreğimi denizde soğutmak istiyorum,
kurtarmak istiyorum ateş çemberinden…

Dost yüzler, dost seslerle, aşktan, sevgiden uzak darmadağın yaşamak istiyorum…Koyveriyorum hayatımın urganlarını, boşaltmak istiyorum senli, benli ne kadar düşünce varsa zehirli atık aracına.
Ne kadar da zehir zemberek bir yaşammış böyle, sekiz çekerli payıtaht arabasından düşmek, yuvarlanmak at tepmesi gibi savrulmak sanki istediğim…

Ne hal bu derbederlik,
İKİ AVUCUM BİRBİRİNİ TUTAMIYOR,
İKİ GÖZÜM BİR BENİ GÖREMİYOR,
DIŞ BÜKEY AYNADA…
KUMA UZANIP GÖMÜLÜP KAYBOLMUŞ,
SANKİ BEDENİM,
SANKİ DEVE KUŞU GİBİ BAŞIMI KUMA GÖMMÜŞÜM…

BOŞ BIRAK BENİ BE HAYAT,
BİR DERBEDER ADAMIN KİME NE ZARARI VAR…
BİR HATA YAPTIK İŞTE,
ÖZÜR DİLENMİYOR Kİ,
BARİ SEN BIRAK YAKAMI,

NE OLMUŞ YANİ, BİR KERE SEVİYORUZ DEMİŞSEK…
Siyah beyaz resim gibiyse, ne yapılır ki?
KAÇ DEMET ÇİÇEK GÖNDERMEDİM SANA, kaç renk menekşe arayıp bulmadım sana, kaç demet boynu bükük mor sümbül derlemedim sana dağ başlarından… HADİ BİR ŞEY SÖYLE, ne yapayım yani, SİYAH GÜL BULAMAMIŞSAM. Ya... bir siyah gül için sevgi biter mi derbederlik başlatılır mı? UNUTTUN MU SEN GELİNCE EV SEN SEN KOKARDI, BEN GİDİNCE GARİP GARİP BAKARDI ARDIMDAN…
DÖNÜP GELMEZ MİYDİM?

Ya hava çok sıcak, YÜREĞİME ÇİVİ ÇAKIYOR BU BAŞ DÖNMESİ, HADİ BİR BARDAK BUZLU SU VER, sönsün bu ALEVLERLE ADINI YAZIŞIM,
dursun bu baş dönmesi… Bir hata yaptık bir kez, gözlerine baktık, taruman oldu yaşam,
SENİ SEVİYORUM DEMEKLE DE, KAPKARA OLDU GÜNLERİM.

YA... AYAKLARI KOCAMAN BİR DEV EZİYOR BEN CÜCEYİ….

YA... İKİ ÇAYA OTURULUR MU BU “DANDİK BÜFE”DE…
Oturulur, oturulur diyor ‘ERASLAN’ üçüncü çayımı getirirken, DANDİK BÜFENİN ÇAYI BU DİYOR, NEDEN GELİYORSUNUZ Kİ buraya, çok özleyeceksiniz beni, çok?
“Sende bizi diyor bir dost”…GÜLÜYORUM İÇİMDEN… YA… Kimleri özlemeyeceğim ki ben, hadi boş ver diyorum sessizleşerek…
BOŞU BOŞUNA DİYORUM BU ÇAYLAR TEK BAŞA…
“ÜZÜLME ABİ DİYOR BİZ VARIZ, BU GECE BİR LEVREK TUTARIZ, HANİ ŞÖYLE BİR ŞİŞE” … dur diyorum, meyve suyu olur…. Dudak büküyor, “abi ya kıyak yapalım dedikti, “SENİ SEVMEYEN ÖLSÜN” herkes mi ölsün diyorum düşünmeden, ya sen zaten ölmüştün be aşk…
Şaşkın bakıyorum, ERASLAN BÜFENİN ŞEFİ, ENİŞTESİ, ABLASI, YEĞENLERİ, HEP CANLAR, HEP CAN BİLDİLER BİZİ, HERKESİ…
Kalemin mürekkebi bitti diyorum, eniştesi uzatıyor “ al beyim, hızlı yazar bu kalem merak etme” diyor…DİYOR YA, HIZLI GEÇİYOR GÜNLER, HIZLI ESİYOR RÜZGAR,
RÜZGÂRLA GEÇİYOR YÜREK VURGUNLARI, BİR YENİSİ GELİYOR HASRETLE…

Nemli gözlerim, akşamdan kalan hilâli takip ediyor. Çeyrek bir Ay, çeyrek bir yaşam bendeki. Dostlar var, can, can dostlar ”İNCİSU” var…KÜÇÜK KIZ İlk üç adımını beraber attık, beraber güldük, çim üstünde. Yeni alışıyor paytak yürüyüşüne. PAYTAK BİR SEVGİ BENDEKİ, gülüyorum kendime…
“İNCİSU” SUYA KOŞUYOR SEVİNÇLİ, fıskıyede ıslanıyor, ben sevgide ıslanıyorum ne iş bu, hâlâ yürüyemedik acıdan …

(İzmir __ Çandarlı)