(Geceler şahit içinin kan ağlamasına, dertleşir kendinle kör karanlıkta,, aklından geçer kaybolan tarumar olan, bir tas çorbaya düşürülen sızlayan yanık yaşamlar, yıldızlara bakar içer hüznü hep böylemi gelir el ayağın çekildiği yaprakların sesini gecede dinlediği, hep böylemi gelir konar bir yumru düğümlenir boğazında kovalanır sorgular, gözlerine oturur davetsiz konuğu gecenin neminde.
Unutur kendi derdini sarar benliğini sarsak bir titreme tutamaz gözyaşlarını gece dolar akar içine, dostları aldanır kırık gülüşene, oysa nasılda kırgın rezilce düşürülmüştür yaşamı.
Söyleyemez varmaz diline, ne işi kalmış nede aşı oda yaşamak ister insanca isterde yaşayamaz saplanmış bir batağa öksede saka kuşu yüreği.
Ev desen ev değil bir ardiye köşesinde eşyalar ona keza darmadağınık yatak desen yatak değil yorgun küskün, dört can koyun koyuna yatarlar hiç bilmeden, tutar mı gün sabahlarına gebe uykular, gece bırakmaz vurgun düşmelere uyku gezer gözlerinde.
Yanar ateş dağları soğuk nefesinin ıslığında, rüzgâr böler geceyi ortasından, çatlar kabuğu yer kürenin, dağılır aklın terazisi, parçalanır benliği düş uçurumlarında.)
Gökyüzünü yorgan etmiş
Damsız evren mekânında
Yıldız dağlarına yaslanmış
Evsiz kalmış yâr vatanında
Kolum dermansız umut kesiyor
Ulaşmanın sancısı zorlu yollar
Direnç dönemeçte bitti bitiyor
Çıkılır mı sabaha karardı ufuklar
Can dost bu can gitti gidiyor
Dilim sen söyle içinin sızılarını
Gözüm sen söyle sevgi bakışını
Dostum sen söyle akını karasını
Teslim alınan direnen yaşamı
Şiirim sen söyle bahar sancılarını
Bitmedi...
Vedat Koparan 04.06.2006
Vedat KoparanKayıt Tarihi : 26.6.2006 10:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!