Damla iken derya oldum
Toprak iken suyla doldum
Gün geçtikçe artar odum
Hakikatten sızarım bem
İsa Musa peygamberim
Hem alevi hem sünniyim
Hoş meşrepte vardır yerim
Muhammed le yüzerim ben
Benliği senliği anma
Hakkı taşralarda sanma
Akıl sende ele kanma
Sidre öte nazarım ben
Allahın ahlakı bani
Kimdir baki nedir fani
İnsan cehil haktır kani
Tevhit ile sezerim ben
İdrak verir aşkı zevki
Aşk neylesin makam mevki
Elestü de yaşar şevki
Şahit isem yazarım ben
Aşktır kendini arama
Gör hakkı suret tarama
Fethet canı sür yarama
Gülen yüze gül zarım ben
Cüzdür akıl Haktır maya
Hak girmez nakıs saraya
Gönüllüyü doya doya
Ladan ile süzerim ben.
1 Eylül 2006
Mustafa TurhanKayıt Tarihi : 2.10.2006 12:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Damla iken derya oldum -39- un hikayesi Tasavvuf, bitmez tükenmez bir derya değil, o bile bir cüzdir içinde. İslam enson model bir din olduğu için, Adem a.s. dan beri bütün dinlerin tekamül ettiği, olgunluğa erdiği, kemalleştiği, tabiri caizse diğerlerinin eksiklerinin tamamlandığı bir anlayış ve kavrayışı içinde barındıran, yekünlerin hepisinin hepisidir. Bu adeta; modern çağ olan, bilgisayar, elektronik, iletişim ve kozmik bilincin zirveye çıktığı bu zaman ve mekanda, at arabası ile kağnı ile seyahate çıkan, ilkel ok ve yay ile savaş yapan insanla karşılaştırılır diğerleri. Bütün dinler İslamın içinde vardır ve onlara da iman etmez isek, bizim islam anlayışımız eksik kalır. Her eşyanın en son modelini eskisiyle imkanlarınız, aklınız mantığınız ve değer yargılarınızla değiştireceksiniz, ama; insanın ruhsal yapısı ile psikolojisini bozan veya iyileştiren veya yerle bir eden en eski model veya metotları tercih edeceksiniz. Bu kişinin mutlak bir eksikliği veya peşin hükmü ile önceden yargılama prensibi ile karşı karşıya olduğu bilinir. Bu son model arabanızda olabilir veya eviniz de olabilir. Buna rağmen; eskileri illa çöpe atın mantığı yoktur islamda. İlla olan yalnız Allahtır. Onun mantığı da Kur-an da açık seçik beyan edilmiştir. Dünya düzeni Allahın ahlakının ta kendisidir. Bu düzeni, değiştirmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Hatta tüm insanlık birleşsede. Hatta Allah bir insana külli olarak, efal, sıfat ve zatının yekününü verse, o kişi o düzeni yine değiştirmez. Yaradılış ve karmaşa dediğim Hakikata, ilahi kanuna aykırıdır. Onları yani ister yetmiş iki olsun, ister yetmiş üç, isterse yetmiş üç bin olsun, hiç birini dışlamadan onlara anlayış ve hoşgörüyü getirmiştir islam. Adı üstünde TEVHİT dinidir islam. Hepisini kendi içerisinde hazmeder, hazmetmese kendisi dışlanır diğerlerinden. Öyle bir anlayıştır kanaatimce İslam. Dinsizinden putperestine, ateşe tapandan insana tapanına kadar hepisine hoş nazarla bakar benim bildiğim İslam. Gerisi laf salatası, demegoji ve bilgi eksikliğinden kaynaklanır. Bunun ışığında bir nebze sızıntıdır, bendeki benden. İnsanın asıl imtihanı dünya düzenine bakış, anlayış ve bunların kişide ki olgusudur.
EYVALLAH
SAYGILAR
Derya görünür sende.
Teşekkürler
Hüdai
TÜM YORUMLAR (2)