Damdaki Çanak Antenlerden Bir Halkın Nam ...

DAMDAKİ ÇANAK ANTENLERDEN
BİR HALKIN NAMUSUNU TAHLİL ETME TERÖRÜ...

Cumali Balıkçıoğlu

Böyle bir ülkedir Türkiye
Kardeşlik barış adına
ne zaman güzel şeyler olsa, hemen bir ucube, bir Salman rüştü çıkar ortaya.
Adı; Candaş Tolga. Soyadı Işık.
Bu son yazın çok çirkin ve karanlık...
Şairliğimi zorluyorum,
Bak senden bir kafiye bile çıkaramıyorum.
Seninle sokaklarını paylaştığım bu şehre, birçok Anadolu' insanı gibi, pornoculukla itham
ettiğin o coğrafyadan gelmişim. Bilesin ki, yeryüzünde bir ahlak namus istatistiği
yapılsa, Senin aklının alamayacağı kadar temiz ve sıralamanın en başında çıkar orada
yaşayan (Kürt Zaza Arap Ermeni vs) halk toplulukları...
Yarım ilkokul mezunu, mütevazı biriyim. Senin gibi hava’lı üniversite mezunu birine
ders verme haddime düşmez ama, Bilmiyorsan öğren. O coğrafyada, Namus, Din ve Dil’in
üst kimlik olduğunu...
Boynun değil, Anten çanağın devrilsin Candaş...
Bir bölgenin özünü bilmeden, salt damdaki çift çanaklara bakıp, bir halkın ahlak namus
değerlerini analiz etmek halk tabiriyle söylersek, senin gibi çikolata çocuğu yazarların
Boyunu aşar. Ve daha yolun başında bir bölgenin değil, bir ülkenin bütün çanaklarını
üstüne devirdin... Yazını teyit edecek bir Allahın kullu yok yanında...
Küfrüne ortak çıkmayınca. Kolayına kaçıp özür diliyorsun.
Özür dilemek erdemdir Candaş. Senin özrün kabahatinden öte bir şey.
Bir sunucu canlı yayında gaf yapabilir. Bir yazar 21'45'te başlayan şampiyonlar ligi maçının
yorumunu yazarken gazeteler baskıya girmek üzeredir. Zamanla yarışır. Yalan yanlış yapar
ve özür dilemesine bile gerek kalmaz... Senin yazın güncel değil. Bir ay, bir sene
sonra’da yazabilecek kadar vaktin olduğu için, yazı'nda olduğu gibi özür dilerken bile
Ofsaytta düşüyorsun... Pozisyonun hiç hoş değil. Allah yardımcın olsun...

Aslında, buraya kadar her şey normal. Tuhaf ve dehşet verici olan yanı
Gersoyder’in öncülüğünde sivil toplum kuruluşların posta gazetesi önünde
Binleri geçen o müthiş kalabalığın ulusal medyada yer almaması, aklıma böyle
Bir soru getiriyor. Yazarın bahsettiği o coğrafya’da yaşayan topluluklara hakaret ve
Küfür etmek serbest mi? Takip edebildiğim kadarıyla ulusal basında, sabah’tan, Sevilay yükselir.
Star’dan Mehmet Metiner dışında kimse teveccüh edip iki kelime yazmadı.
Bir’de tersinden soralım. Eğer başka bir yazar doğu ve güney doğu yerine, bu tecavüzcü
İthamını Marmara ve ege bölgesinde yaşayanlar için kullansaydı, Yılmaz Özdil, Engin ardıç ve
Diğer duayen beyefendi yazarlarımız, yine sesiz kalır mıydı? Çok merak ediyorum.
Geçmişte yaşanan gaf’lar yüzünden, Güner Ümit, Mehmet Ali Erbil, Oktay Ekşi’nin,
İşine son verilirken, doğan medyasının doğu ve güney doğu’lu halkımızı rencide eden
Bu yazıyı tasvip eder bir duruş sergilemesinden vazgeçip, Bir an önce halkımız ve tüm Türkiye’den
Geniş kapsamlı bir özür dilemeye davet ediyorum…