bir aysarlıktır sardı beni
gözlerim mavi yosun
neler gördü bir bilsen
yüreğim postallar altında
kırılan bir söğüt dalı
ince ince çatırdıyor
kırıntılarında sen
bulutlar üstünde yükselir
sancılarım kim bilir
lavinya kokuyor ölümün tadı
seni avuçlarımda
güvelenirken çaldılar
eğri büğrü bir kötürüm sandalyenin
imdat frenidir şimdi yüreğim
can goncam tek hecedir
bütün ritüellerde
fesleğene çalıyor satırlar
her dalında bir tek sen
ahmet arif doğuyor
karanfil kokulu cigaramda
nasıl özlüyorum seni bir bilsen
zeytin ağacının
en selvi dalında
kara kara gülümsüyorsun
soframa kutsadım siyahlıklarını
incecik bir ırmak gibi
nazlı nazlı akıyorsun sevdiğim
ne çok bekledim bir bilsen
küskünlüklerin tünemiş şakaklarıma
hepsi birbirinden taşkın
uzadıkça uzadı özlemim
adımı andın çınladı kulaklarım
kara bir kuzgundaki
beyaz bir lekeyim şimdi
damaklarında
bir ürperti sardı beni
gözlerim karınca duası
neler gördü bir bilsen
yüreğim kerpiç duvarlarda mihenk taşı
çatladı çatlayacak
belki kardelen yaprağında parlar
göz yaşlarım kim bilir
zemheri soluyor alın yazım
ayazında sen
kırağında sen
soluğunda sen
Kayıt Tarihi : 21.11.2022 11:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
her ayrılık leke de olsa damakta bir beyazlık bırakır bu beyaz leke umuda hasrete yalnızlığa terk edilmişliğe dair bir çok tat bırakır....ayrılıklar hep lekeli olur....ayrılıklar hep damakta asılı kalır...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!