Zeus’un terası Kaunos’tan yansıyan sabahın ilk ışıkları,
Tüm ihtişamıyla bir sihir bırakıyor güne.
Fırın tezgâhında, yeni çıkmış ekmeğin buğusu…
Komşu bahçeden esen hanımeli kokusu...
Kıyıda soluk, eski sandalın huzur veren salınışı…
Yüzümü okşayan serin rüzgâr...
Çiçeklerin neşeli salınımları...
Kuşların, böceklerin özgür cıvıltısı...
Yağmur düşmüş toprağın o muhteşem kokusu...
Yapraklardan süzülerek düşen yağmur damlaları,
O damlaların toprağa can verişi…
Tüm kasvetini siliverip,
Yüzüme bir tebessüm konduran Güneş…
Mitolojik efsaneler diyarı Köyceğiz Gölü'nden,
Kasılmış, sakin bir yılan gibi kıvrıla büküle,
Medeniyetlerin efsunlu türlü hikâyesini
Akdeniz'e bırakan bu kadim kanal…
Ve tragedyada Antigone’nin sesini duyar gibiyim;
- Ben dünyaya kin değil, sevgi paylaşmaya geldim.
İnsan, hayatta olduğunu hissetmek istiyorsa,
Ait olduğu yerde sabaha uyanmalı.
Kayıt Tarihi : 29.10.2018 08:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!