1-
Yeni başlamadı güz sonu uykusu şimdi
Bir destandır nice gidenin korkusu şimdi.
Hatıralar kalır geçmişlerden bugüne
Bir sevdadır yeşilde sarı tutkusu şimdi.
Göğsünü oklar delsin bilinmez kirişlerden
Ölgün bir sarı kurmuş dallarda pusu şimdi.
2-
Toprağa düştü yaprak uçuştu daldan kuşlar
Acıktı bütün kurtlar meleşir kuzu şimdi.
Bir bir çözüldü bağlar, geçmişten gelecekten
Yeniden bir oluşur mevsimin güzü şimdi
Beslemez artık toprak bir damlacık su vermez
Dal duada, hasreti eritir buzu şimdi.
Bir incecik tuzaktır kendi atar kemendi
Kozayı ören belli parçalar özü şimdi
Binbir ürperti vardır yolların ayrımında
O ayrılık insana söyletir sözü şimdi.
Ne dökülenler ölür ne gidenler kaybolur
Bir bilmece gibidir mevsimin güzü şimdi.
Ebed ateşi düştü kaynıyor yüreğimde
Tüm buzları eritir gönlümün közü şimdi.
Kayıt Tarihi : 17.5.2004 18:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gazel tarzına uygun yazılmış oldukça güzel bir şiir.
Konu çok güzel işlenmiş.
Uyaklar iyi seçilmiş.
Birinci bölümde farklı bir uyak, ikinci bölümde farklı bir uyak kullanılmış. Ancak şiirin akışında zerrece olumsuzluk yok. Bütün halinde de değerlendirilebilir. Yarım uyak olarak şiirin tamamı uyaklı gibi görülebilir.
Ahenk oldukça fazlasıyla yerini bulmuş.
14’lü ölçü kullanılmış.
*
Güz sonu uykusu yazın sonlarına doğru başlayan mahmurlukla gittikçe ağırlaşan bir uyku olmalı. Yeni başlamadığına göre. Zaten tabiatta hiçbir şey birden bire değişikliğe uğramıyor. Hep yavaş yavaş ve mükemmel bir ahenk içinde.
İnsan olup biteni fark etmiyor bile. Göz de algı da her gün yenilenen veya değişen tabiata, bir şey değişmemişçesine ayak uyduruyor. Yanılgıya düştüğünü anlayamıyor insan.
O gidişler nihayetinde sanki destanlaşıyor. Yeniden görmek istiyor insan, geçmişi, yaşadıklarını ve gördüğü güzellikleri.
İnsan hayatının akışı…
Hatıralar sararıyor, gün aydınlığı ve gece karanlığı arasında. Yaşananları, hissedilenleri bir gündüz, bir de gece örtüleriyle sarıyoruz. Kurutup sarartıyoruz. Sonra da ruhumuzun, ihtiyaç duyduğunda hissiyatımızın kışlık kurutmalıkları gibi çıkartıp çıkartıp kullanıyoruz.
Hatıralarımızla yeniden hayat buluyor, belki de yaşama şevki buluyoruz kendimizde.
Yeniden yeşermenin, yeniden canlanmanın ümidi… Gelecek sevdanın taze baharı…
Bilinmez kirişlerden atılacak oklar göğsünü delsin. Mevsimin son deminde her bir dal daha canlı iken, sarı yapraklarla bezenmiş kumaş örneği gibi varlığını sürdürürken, dalından düşmemiş yapraklar varlığını sürdürürken…
Daha hayat devam ediyor…
Yenisinde buluşma vaktinden önceki son demler de olsa…
Gerçekten güzel imgelerle işlenmiş oldukça anlamlı, akıcı ve düşündürücü bir şiir.
Sayın Özdemir’i takdirle karşılıyorum.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Ramazan Bayramınızı da içtenlikle kutluyorum.
Sevgi, saygı, sağlık ve huzurla…
Hikmet Çiftçi
26 Temmuz 2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
TÜM YORUMLAR (7)