Dalıyorum. Şiiri - Yüksel Nimet Apel

Genelde doğru olan, okuyucunun okuduğu metinden ne sonuç çıkardığı, nasıl yorumladığı ve beğenip beğenmediğidir...Ama şiir sadece okuyucunun anladığı değildir...Bana göre benim hissettiklerime göre şiir şairin yaşam boyu yaşamdan aşktan varoluşumuzdan dünya ve ahiretten vs bir çok şeyden genel olarak anladıkları ve onu yansıtan da şiirleri, kaleme aldığı metinleridir... Bir de günlük veya küçük bir zaman dilimi içinde olayların etkisi, gündem kendi ruh hali mevsimlerin etkisi gibi şeylerle bunalıp ya da çok büyük heyecanlar duyarak, mutluluk korku ve endişelerini dışa vurma zamanında, bardaktaki son damladır şiir... Şimdi burada öncelikle edebiyat denizindeyken dağarcığımızda çok kelime olmasına rağmen çok az kelime kullanışımız; öyleki en ünlü; şairliği bi hakkın haketmiş, gerek yerli gerek yabancı şairlerin de en çok kullandığı kelimeler: yalnızlık, güneş yağmur, eylül deniz yakamoz ay yıldızlar mevsimler martılar kuşlar hasret vuslat en çok ta aşk ve daha bir çoğu. Ama bir anlam bütünlüğü içinde ise bunlar bu bildik hepimizin ilgilendiği kurtarıcı kelimeler bizi rahatsız etmez...Örneğin bu günkü şiir köşesinde bile yine aynı kelimelerden oluşmuş bir şiir çıkıyor karşımıza... Bu aralar yaşadığımız olumsuzluklar, uykularımızı kaçırıyor bir çoğumuz böyle bir ruh hali içindeyken son yazdığım şiirleri çok ta beğenmeyip beni tatmin etmediği bir sırada böyle bir şiir kaçınılmaz oldu... Uyumak için pösteki veya koyun saymıyor, bildiğim balık adlarını sayıklıyorum.. Edebiyat denizine yüzme bilmediğim halde balıklama dalıyorum; boğulmak üzereyken bir yandan da inci misali nadir bulunan kelimelerin peşindeyim. Ve su içerken, boğulma durumlarda çıkarılan son bir nefes yani ık ık...