Dalına yük yaprak
Toprak yağmur damlasına asalak
Mutluluk hep yasak
Sevdasına kul gönül
Özünde sözü yılgın
Sözünde ömrü bıkkın
Saksıda gülü solar da
Kaya dibinde ne çiçekler açar
Çığlık çığlık özlem yakar da
Müzmin sancılar eşiğinde
Ne güneşler batar
Ne zemheri ayazında
Çıkmaz yollar buz tutar
Aynalar yalancı
Yürek dünde onu arar
Geçen günlerin hesabını
Bakiye bugün acılarına sarmalar
Büklüm büklüm yollarda
Elinde çiçeklerle hüzün karşılar
Fıtratında saklı görünmez
Eceline susatır da
Yine de sır vermez
Kapı, duvar yankı vurur da
Beklenen sesi asla gelmez
El sallayan umutlardır
Bir ömür sürgünlüğüne
Kan pıhtısı olur çöreklenir yüreğine
Bir bekleyişti
Bir ümit
Bir zerre
Belki de
Sürgün yollardan dönüşüne
Bir bıçak kesiği olur tebessüm
Hasretin hunhar başına
İşte o an
Hayaller umutların koynunda
Kim bilir belki de
Mutluluk erdemin tahtında
Yok artık!
Mateminde sevdasına yanmak
Gün doğurmayacak gecelere adak adamak
Her ne varsa kabul
Kırdım sebat zincirini
Mahur bakışlardan süzülenin son sözü
Kendine aşık kimseye olmaz kul
Kökleri yer etse de sende
Dalı, budağı dışarda
Çiçekleri hep başkalarında
Karayağız kışlar
Kışla kurar ömür boyu kapına
Kayıt Tarihi : 30.12.2008 12:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!