Yıl bin dokuz yüz altmış bir,
Aylardan ekim...
Üstümde siyah önlük,
Beyaz yaka boynumda,
Ayağımda kara lastik...
İçim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ne mutlu o öğretmene,sizde güzel bir iz bırakmış.Bir an çocukluğum geçti gözümün önünden.Tebrikler,güzel bir şiir olmuş.
Naçizane,bir öğretmen olarak imrendim doğrusu.Umarım unutulmamayı,böyle anılmayı hakedecek izler bırakabiliriz.Çok güzel dizeler,saygılarımı sunuyorum
Çok güzel bir vefa örneği..Kutlarım saygıyla...Nurdan Ünsal
sıcacık dizeler,bizleri geçmişe götüren.........hüzünlendiren biraz....yüreğinize sağlık....
Ilk okula başladığım güne gittim.Rahmetli annem götürmüştü.Tenefüste kaçıp eve gelmıştım ağlıyarak.Ve ılk öğretmenim..ZİYA SOYLU beyefendi.Ömrümce adını unutmayacağım.Yaşıyorsa Rabbim uzun hayırlı ömür versin.Vefat etmışşe Rabbim rahmet eylesin.Öğrenciliği sevdiren, gerçekten öğrencisini, mesleğini seven, idealist eli öpülecek bir insandi.Hala yüzü gözümün önünde.Keşke her öğretmen onun gibi olabilse...teşekkür ederim Selami bey ..Bana neleri tekrar yaşattınız..Saygılarımla.
Ağladınız mı bilemem ama o ilk günü yaşayan yüzlerce yürek gördüm. Çırpınan, ağlayan hatta küfürler savuran.Bakın sevgili kardeşim bu güzel şiirlerle neler hatırlattınız. Tebrikler, sevgilerimle.
Evet insanın ilk öğretmeni unutulmaz.Orta okulda öğretmenleri taklit edilir.Mesela yazısından etkilenerek aynı yazmaya çalışırsın.Giydiğine özenirsin.Önünde bir şablon gibi örnektir,öğretmen.Eğer çok sevdiğin öğretmenin tayini çıktıysa nasılda ağlarsın,değilmi.Hele ufak yerlerde kırsal kesimlerde öğretmene çok değer verilir.Yıllarını öğretmenlik gibi kutsal bir görev icra eden birine ancak bu şiir yakışır.
Elleri öpülesi öğretmenlerimiz,,vefalı davranarak unutmamak ne güzel bir duygu,
Kutluyorum, Saygıyla..
çok eskilere biraz buruk olarak gittim ellerine saglık
Sevgili Kardeşim Selami Ateş:
Okuyan herkesi o güzel,anlamlı ve birdaha asla yaşanamayacak günlere götürecek güzel bir şiirdi.
Tebrik ediyor ve başarınızın devamını diliyorum.
Her şey gönlünüzce olsun. Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz.- TEKİRDAĞ.
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta