Yıl bin dokuz yüz altmış bir,
Aylardan ekim...
Üstümde siyah önlük,
Beyaz yaka boynumda,
Ayağımda kara lastik...
İçim
Anlatılmaz bir korkuyla buruk...
Babamın elinde elim,
Ürkek bakışlarla
Dolaşıyor çevreyi gözlerim:
Etrafta bir sürü küçük çocuk,
Kimi sarılmış annesinin eteğine,
Kimi eline babasının,
Kimi de oyuncak bebeğine...
Ağlayanlalar,gülenler,
Bir curcunadır gidiyor...
Sesler kesildi birden,
''Ne var,ne oluyor'' derken,
İyi giyimli,temiz yüzlü genç bir adam,
Çıktı karşımızdaki kürsüye...
Sıcak,sevecen bir ses:
''Günaydın çocuklar! ..Hoş geldiniz,yeni evinize''
Diye başlarken sözlerine,
''İşte'' dedi babam
''Size ders verecek öğretmen! ...''
İstiklal Marşı,
Andımız:
''Türküm,doğruyum,çalışkanım''
Ve ilk ders...
Öğreten,sevdiren,rahatlatan o ses,
Şu an,iki bin altı yılının
Yirmi altı haziran pazar günü
Hala kulaklarımda sımsıcak...
Ve ben
Hiç unutmadım sesini
Sevgili öğretmenim...
.
Selami AteşKayıt Tarihi : 25.6.2006 10:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (14)