Gülü sevdik, diken kırdık,
Dal incindi hızır beyim,
Ehli dilde karar kıldık,
Kalem meşke hazır beyim.
Yüküm lalü gevher değil,
Kefen; kumaş, cevher değil,
Kemdir sözüm, hem şer değil,
Dil başıma muzur beyim.
Dal incittim elim ile,
Yol incittim dilim ile,
Can bu elim ilim ile,
Elem dolu gezer beyim.
Söz söylerim, gönle cefa,
Çoğu çoktur, azı sefa,
Özü özse, gönle şifa,
Yoksa sükut; huzur beyim.
Lafla olmaz samimiyet,
Söylesene neye niyet,
Özde yoksa hakkaniyet,
Gönül yoldan bezer beyim.
Dikemezsin , söküversen,
Dile yüktür, döküversen,
Yüreğini çekiversen,
Aşk bedenden bizar beyim.
Aşka değil nedametim,
Derdi benim selametim,
Varlığımda kifayetim,
Türlü bezek bezer beyim.
Aşık görsem, hacı derim,
Şu gönlümün tacı derim,
Kötü derim, acı derim,
Yalan beni bozar beyim.
Ocakta ne var yemeğe,
Akşam o düşer tabağa,
Tarumar olmuş dimağa,
Kalem neyi yazar beyim.
Muhannet ise özünde,
Din para olur gözünde,
Yalan kokar her sözünde,
Aklı kıldan süzer beyim.
Benlik yasak, taklit serbest,
Sanki olmuş hakka derdest,
Bize kafir diyen sermest,
Şirk ilminde kizir beyim.
Allah'tan etmeden haya,
Ayeti okurlar suya,
Üzeri yetmiş kat boya,
İçi dine pazar beyim.
Eğri duysa özden bilir,
Doğru görse gözden bilir,
Rüzgar esse bizden bilir,
Yağmur yağsa kızar beyim.
Kayıt Tarihi : 26.9.2018 00:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!