Küçük bir kelebektin kollarımda.
Uçmayı bile bilmezken daha.
Hangi rüzgar savurdu seni,
Bu sersem kayalıklara.
Hangi avu çiçeği dokundu yüzüne?
Hangi adamın kandın yalan sözüne?
Vakitli vakitsiz çık gel,
Acılarımızı soğutalım bir çayın deminde...
İnsanların gözleri ve sözlerinden daha yakıcı bir cehennem yoktur bu dünyada.
Bu gece de bir çentik attım,
Odamın boş duvarına.
Boş masamda
Boş kadehte
Boşlukta işte her yerde sen...
Yine yalnızlığa bir ekledim.
Baharda bütün çiçeklerin arasına da karışsan,
Ben seni kokundan tanırım...
Ay,
Yıldızlar,
Bulutlar,
Firar eden uykular
Sarmaş dolaş bu gece.
Bu gece yine kalabalık gökyüzü.
Bir simit kaç oyun eder çocuğum?
Bir ayakkabı kaç boyadan utanır?
Kaç mendil kurutur gözünde yaşı?
Kaç su temizler vicdanlarda ki pası?
Kaç ile kaçı toplayıp yüklediler omuzlarına?
Kaçta kaçını çaldılar gülüşlerinin?
Çocukken de kaybolurdum ben.
Büyümek de yetmiyormuş meğer.
Hay aksi!yine çocukluk ettim.
Gözlerinde kayboldum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!