' o kendini biliyora'
Göz kapaklarını kapattı.Konfetiler yağdırdı aşk penceresinden.Yarasaların o keskin bakışlarından ezber bakışlar attı bana. İliklerine kadar tutkunun suyunu sıktı ki ben çıktım.Dört işlemi yaptı; ama elde kalan artık özlemleri formüle edemedi.Yalnızlığını çarptı hep küsuratlı hep ben suretli sayılar çıktı.Puslu susmaların son zadesine son bakışımı zeyl eyledi.Bebeksi fotoğrafını gördüm,hani belki içindeki çocuksudan bir ninni söyleyerek aşkıma cevapname olur.Çıldırtan dengelerine sarınmıştı bir kere.Niyetlerinin harmanında kırk haramiler,harama bulaşmış güncül hazlar derliyordu.Kaskatı kesilen diline,dilence hevesler besliyordu.Bir şairi sevmek nasıl olur? Hayatında kaç şair var ki? Ya da dünyada şair sevdiği olan kaç sevgili var? Sorularının giyotinleri döküm gibi kalbine döküldü.
Kalbimdeki bu ince kalıbın aşk kitabını yazıyordu. Korlarından koma beni.
Şair viranesinde darmadağınık ruhun kitabesine bu şair sevilir, bu şair yaşanır. Ruhum eylem ki baş kaldırışlarım,aşka akışlarım hep bir eylem.
Porsuk Çayı,akar kalbimin canan yakarışlarında.Tatlı bir su balığı olur kalakalırım.Oltasız gel sularıma dokun ve oku beni sözcelerinle.O masum gülücüklerinle birkaç damla gözyaşı dök Fıratıma.Gülmekse ateş hevesli metafordur aslılarımızda. Aramızda çözülemeyen denklemler var.Uzaksın.Her hecesi benim uzlarımda büyür,üşür senli yanlarım. Ar perden dans eder,kavuşmaların akar,yüreğin beni yakmıştır zaten.Tenhalarıma sularını akıman kalmış.Sol yanımdaki sızılardan tutkulu bir pınar akar.Ben hep Fırat..Sense koca şehrin ortasında akan Porsuk …Oysa ben aşk ırmağıyım.Bütün kıtalardayım.Basra Körfezine dökülür arzularım.Leyla ‘a dokunarak temizlenmiştir ayazlarım.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta